Tur Programı
KAKAVA ŞENLİKLERİ
“Kakava”nın kokulu hava ya da kahkahadan bozulma bir kelime olduğu söylenir. Ancak konuyla ilgili fikir beyan eden iki araştırmacının görüşü bunlardan oldukça farklıdır. Nazif Karaçam’a göre Kakava, “Tencere Bayramı” anlamına gelmektedir. Bir diğer araştırmacı İ. Hakkı Soyyanmaz’a göre ise Ka’kaa kelimesi hem “millî bayram” hem de “silah ve savaş gürültüsü” anlamlarına gelmektedir.
Edirne’de Romanların her yıl büyük bir coşkuyla kutladıkları Kakava Şenlikleri, 5 Mayıs akşamı Sarayiçi meydanında büyük bir ateşin yakılmasıyla başlar. Ancak bu tarihten bir hafta önce Edirne Romanlarının mevcut çeribaşısı, yanına dört güzel genç kız alarak davul ve zurna eşliğinde, o güne has özel parlak kırmızı-beyaz kostümleriyle Edirne esnafına Kakava davetiyelerini dağıtır. Daha önceki yıllarda Acı Çeşme (Gogo Mezarlığı’da denilir) Mezarlığı’nda 5 Mayıs akşamı buluşan Romanlar, burada yaktıkları ateşin etrafında toplanıp yanlarında getirdikleri yiyecekleri yiyerek sabahlarlardı. Ancak Edirne Belediyesi’nin 90’lı yıllardan itibaren şenliğe dâhil olmasıyla birlikte, şenlik alanı Sarayiçi olarak değişmiştir.
Şenlik alanında ateşin yakılması, hemen hemen kutlamaya katılan herkesin ateşin üzerinden içlerinden bir dilek tutarak atlamasıyla şenlik başlatılmış sayılır. Bu uygulama hastalıklardan, uğursuzluklardan, kötülüklerden kurtulmak ve gelecek senenin, bir öncekine göre çok daha iyi geçmesi temennisiyle yapılır. Özellikle genç kızlar ve genç erkekler oyunlar oynayıp karşılıklı maniler atarak sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenirler. 6 Mayıs sabahı, sabah ezanıyla uyanan halk güne bir başka ritüelle başlar. 5 Mayıs gecesi Meriç ya da Tunca’dan getirdikleri, içine 41 taş ve 41 çeşit ot attıkları bir miktar su ile yüzlerini yıkayarak hastalıklara karşı korunacaklarına inanırlar. Yine “aklıkpaklık-güzellik” olsun diye güne bir bardak süt içilerek başlanır. Sabah erken kalkamayanların ayak altlarına ısırgan otu sürülerek rahatsız edilir. Çünkü uyumak ya da geç kalkmak hiç de hoş karşılanmaz. Gün ağarmadan, evde çok fazla vakit kaybetmeksizin talika adını verdikleri at arabalarıyla ya da yürüyerek davul, zurna eşliğinde Tunca Nehri’ne gidilir. Hiç evlenmemiş genç kızlar, en kısa zamanda kısmetlerinin açılması için gelinlik giyerken diğerleri de en güzel, en yeni kıyafetlerini giymeye özen gösterir. İsteyen nehre girerken isteyen de yanlarında getirdikleri şişelere nehirden su doldurup ellerini yüzlerini yıkar. Roman halkı bu sayede aklandıklarına, temizlendiklerine inanır. Sizleri böylesi güzel bir şenliğe davet ediyoruz.
1. Gün İstanbul - Edirne
06:00 Kartal Köprüsü (Kadiköy Yönü)
06:30 Kadıköy Evlendirme Dairesi Önü
07:00 Gayrettepe Metro İstasyonu(Denizbank karşısı)
07:30 Merter Metro istasyonu otoparkı
08:00 Beylikdüzü Marmara Park Avm Önü
08:45 Silivri Kipa Önü
Biniş noktalarından aracımıza binerek Edirne’ye hareket ediyoruz. Varışımız ile Eski Cami, Bedesten Çarşısı ve Rüstem Paşa Kervansarayı’nı görüyoruz. Ardından Yerel bir lokantada meşhur Edirne ciğerimizi yiyoruz. (ÖY). Öğleden sonra Üç Şerefeli Külliyesi, Ali Paşa Çarşısı, Selimiye Camisi, Arasta Çarşısı ve Karaağaç Lozan Anıtı gezilerimiz sonrası baharın gelişinin müjdecisi KAKAVA ATEŞİ’nin yakılması ile başlayan Edirne KAKAVA ŞENLİKLERİ’ne ayırıyoruz. Romanların baharın gelişini müzik, dans eşliğinde karşıladığı, KAKAVA ŞENLİKLERİ’nde neşelİ, keyifli saatler geçiriyoruz. Fotoğraflarımızla bu anları ölümsüzleştirdikten sonra otelimize yerleşiyoruz, akşam yemeği ve konaklama otelde.
2. Gün Edirne - İstanbul
Sabah otelde alacğaımız kahvaltıdan sonra II. Beyazıt Külliyesi ve Sağlık Müzesi, Saray-ı Atik ve Kırkpınar Meydanı. Yerel bir lokantada öğle yemeğimizi alıyoruz.. Öğleden sonra Muradiye Camisi, Konstantin ve Eleni Bulgar Ortodoks Kilisesi, Kaleiçi Mahallesi gezilerimiz sonrası İstanbul dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Akşam saatlerinde İstanbul’a varıyor ve bir başka organizasyonda görüşmek dileğiyle buluşma noktalarımızda vedalaşıyoruz.