Değerli Konuklarımız sabah erken saatlerde kahvaltı molası veriyoruz. Mola bitimini takiben Konya'ya doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Hz. Mevlana’nın “duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme “ diye seslendiği ve ruhunun aynası olarak adlandırdığı Şems- i Tebrizi Türbesini ziyaret ediyoruz. Şems gezimiz sonrasında Selçuklu döneminde sarayın gül bahçesi, günümüzde ise "Gel, Gel, ne olursan ol, gel” sözü ile tüm Dünya’ya nam salmış olan Hz. Mevlana Müzesi ile gezimize dervişane kapısından girerek başlıyoruz. Müzenin içinde yer alan derviş hücreleri, Hürrem Pasa Türbesi, Üçler Mezarlığı’na açılan Hâmûsân (Susmuslar) kapısı, Sinan Pasa, Fatma Hatun ve Hasan Pasa türbeleri yanında semahane ve mescit bölümleri ile Mevlâna ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina gezimizi gerçekleştiriyoruz. Avluya Yavuz Sultan Selim'in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile "Seb-i Arûs" havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan selse bil adı verilen çeşme ile gezimizi tamamlıyoruz. Sonrasında biraz dinlenmek adına Alâeddin Tepesi’nde kısa bir mola veriyoruz. Molamızın ardından Alâeddin Tepesi’nde bulunan Alâeddin Camii’ni geziyoruz. Gezimizin ardından öğle yemeğimiz için mola veriyoruz. Yemekte Konya mutfağının lezzetlerini tadıyoruz. Yemeğimizin ardından Sema gösterisi izlemek üzere Zazadın Hanına gidiyoruz. Sema gösterisinin ardından Sultan II. İzzeddin Keykavus devrinde, Emir Celaleddin Karatay tarafından, 1251 yılında inşa edilen Karatay Medresesi’ni ziyaret ediyoruz ve içerisindeki çini eserleri inceleme fırsatı buluyoruz. Vezir Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 1264 yılında yaptırılan İnce Minare Medresesi’ni gezdikten sonra Meram Bağları’na gidiyoruz. Burada geçireceğimiz zamanında ardından otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.