Belirtilen saatte otelimizin lobisinde buluşup sizlere muhteşem bir deneyim fırsatı sunacak olan Nemrut Dağı gün doğumuna doğru gidiyoruz. Otelin önünden minibüslerimize binerek Nemrut Dağı’na doğru hareket ediyoruz. Güneşin doğuşunu 2150 m yükseklikteki zirvede izledikten sonra Antiochos’un mezarının doğu ve batı taraflarındaki Zeus – Oromasdes, Apollon – Mithras, Herakles – Artagnes, Kommagene – Fortuna Tanrılar Heykelleri'ni rehberimizin anlatımları ile tanıdıktan sonra Kommagene Kralları’nın yazlık başkent olarak kullandıkları Arsemia kentini görüyoruz. Ardından yaklaşık 1900 yıldır ayakta olan Roma İmparatoru Septimus Severus zamanında eski adıyla Chabinas şimdiki adıyla Cendere suyu üzerinde inşa edilen Cendere Köprüsü'nü görüp fotoğraflıyor, rehber anlatımları ile köprünün yapım aşamalarını ve hikayesini öğreniyoruz. Sonrasında yine Nemrut Dağı Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan Kommagene Krallığı’ndan günümüze kalan en önemli eserlerinden olan Kommagene ailesi kadınları için yaptırılan ve önündeki sütun üzerinde bulunan kartal heykeli nedeniyle yöre halkı tarafından Karakuş Tümülüsü olarak adlandırılan mezar yapısını ziyaret ediyor ve otelimize geri dönüyoruz.
Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrası odalara çıkıp kısa bir dinlenme molası sonrası Fırat Nehri üzerinde kuzeyden güneye 4. baraj olan Birecik Barajı ile bir kısmı sular altında kalan Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Bizi bekleyen özel teknemizle Birecik Baraj Gölü üzerinde birbirinden güzel manzaraların eşliğinde yaklaşık bir saat sürecek tekne turumuza başlıyoruz. Tekne turumuz esnasında ilk dikkatimizi çeken Fırat Nehri ile Merziman Çayı’nın birleştiği noktada kurulan heybetli Rumkale oluyor. Kalenin ardından bir zamanlar yaşam alanı olarak kullanılmış mağara evleri ve önemli bir kısmı sular altında kalmış olan Savaşan Köyü'nü, sular altında kalan caminin suların üzerinde kalan tek kısmı olan minaresini görüp fotoğrafladıktan sonra tekrar otobüsümüzle buluşup Helenistik dönemde “Toroslardaki Antakya” anlamına gelen ‘Antiochia Ad Taurum’ adı verilen, Arap kaynaklarda Ayıntap olarak geçen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sosyo-ekonomik açıdan en gelişmiş ili Gaziantep’e ulaşıyoruz. Gaziantep çarşılarında satılan yemenilerden, Meşhur Elmacı Pazarı'ndan yöreye özgü baharatlardan, yörede ''bandırma'' olarak bilinen cevizli sucuklardan ve Bakırcılar Çarşısı'nda satılan birbirinden güzel bakır eserlerden almak için vereceğimiz serbest zaman ardından Tahmis Kahvesi'ne ulaşıyoruz. İlk kez 1638 yılında yapılan, 1901 yılındaki yangından sonra yenilenerek günümüze gelen Tahmis Kahvesi’nde vereceğimiz mola sonrası, Gaziantep'te bulunan otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Konaklama: Hilton Gaziantep