Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, bilginlerin, orduların, dinlerin ve kültürlerin birleştiği İpekyolu’nun İncisi Semerkant gezimize başlıyoruz. İlk durağımız, Konigil köyüne doğru olacaktır. Yüzyıllar boyunca sadece kağıt imalatı ile ilgili hizmet veren bu köyde kâğıt üretim sürecini hep birlikte gözlemleyerek üretimini deneyimleme fırsatı bulacağız. Atölye görevlisinden ve rehberimizden dut ağacı kabuklarından başlayarak nasıl kâğıt haline getirildiğini detaylarıyla izledikten ve bilgi aldıktan sonra tarih boyunca hem bir askeri deha hem de acımasız bir fetihçi olarak anılan ve Timur İmparatorluğu’nun kurucusu Timurlenk'in (Timur-i Leng) istirahatgâhının bulunduğu UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alan Gür Emir Türbesi’ne gidiyoruz. Emir’in Mezarı anlamını taşıyan ve Timur’un sağlığında, torunu Muhammed sultan için yaptırdığı türbe sonrasında aile mezarlığı olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Timurlu dönemi ve İslami mimari ile tasarlanmış olan Türbenin iç mekânı mavi ve altın mozaiklerle bezeli olup tavanlarda ayrıntılı kalem ve çini süslemeleri kullanılmıştır. Rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra, ticaret, tarih ve kültür eğitim merkezi olarak bilinen ve Farsça da kumlu yer anlamına gelen Medreselerin bulunduğu Registan Meydanı’na gidiyoruz. Uluğ bey, Şirdar ve Tilla Kari Medreseleri’nin bulunduğu meydanda bilgilendirmeleri dinliyoruz. Sadece Semerkant için değil tüm Orta Asya’nın dikkatlerini ve kültürünü bağrında toplayan meydandaki tarihi atmosferin içerisinde vereceğimiz serbest zamanın ardından bir sonraki durağımız Siyob Pazarı’na gidiyor, hediyeliklerden alabilmek ve öğle yemeğini serbestçe değerlendirebilmek için mola veriyoruz. Molamızın ardından, Özbekistan’ın ve Orta Asya’nın en büyük Camii’ni görmeye gidiyoruz. Timur’un Hindistan Seferi’nden sonra kutlama amacıyla Bibi Hanım adına yaptırdığı bu cami ihtişamıyla en etkileyici mimariler arasında yer almaktadır. Bibi Hanım Cami, zengin çini süslemeler, hat sanatı ve taş oymacılığı ile dekore edilmiştir. Mavi ve turkuaz çiniler, caminin iç ve dış cephelerinde geniş bir şekilde kullanılmış, Arapça hat yazıları, özellikle Kuran'dan alıntılar, yapının çeşitli bölümlerinde yer almaktadır. Turistlerin ve aynı zamanda araştırmacıların mutlak uğrak yeri olan tarihi yapı, depremlere ve büyük hasarlara uğramış olsa da yeniden restore edilerek ziyaretçileri ağırlamaya devam etmektedir. Burada rehberimizin anlatımlarından sonra, yaşayan Kral anlamına gelen Şah-ı Zinde (Yaşayan Kral) Türbeleri Kompleksi’ni gezmeye gidiyoruz. Önemli şahsiyet ve alimlerinin mezarlarının bulunduğu kompleksi de görerek, Timur döneminde Bilim adamı, astronom ve yönetici olarak görev alan Uluğ Beyin 1424-1429 yılları arasında inşa ettirdiği Rasathane hakkında bilgilenmeye ve gezmeye gidiyoruz. Devasa bir sekstant (açısal ölçüm aleti) bulunan yapıda anlatımları dinleyerek Akşam Yemeklerimizi almak üzere Yerel Restoranımıza gidiyoruz. Konuklarımızı karşılamak üzere müzikler ve danslar eşliğinde bir seremoni ile getirilen 6 metrelik şişlerdeki şaşlık kebabının ve envayi çeşit yerel lezzetlerin tadına varıyoruz. Keyifli bir gecenin ardından sonra otelimize dönüyoruz
*Kahvaltı otelimizde, Akşam yemeği yerel restoranda veya konakladığımız otelimizde alınacaktır. Fiyata Dahildir!
*Öğle Yemeği, gezi esnasında serbestçe yolda alınacak olup fiyata dahil değildir.