Üye Girişi

Bir hesabınız mı var? Giriş Yap

Bir hesabınız mı var? Giriş Yap

Kişisel verileriniz, Kvkk Metni kapsamında işlenmektedir. “Kayıt Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.

Antalya'da Mutlaka Görülmesi Gereken 10 Yer

Antalya'da Mutlaka Görülmesi Gereken 10 Yer

Masmavi plajları, doğal güzellikleri, yaşayan kültürlerin bıraktığı tarihi ve kültürel zenginliği ile Antalya hayranlık uyandıran bir turizm merkezidir. Hizmette her detayın düşünüldüğü, her şey dahil konseptinin en güzel örneklerinin yer aldığı, hem dinlenip hem eğleneceğiniz çok sayıda Antalya otelleri ise tatilinize renk katacak seçenekler sunuyor.  

Antalya gezilecek yerler ile ilgili 10 önerimizi sizin için listeledik. Turizmin incisi bu güzel şehrimizin güzelliklerini “görmeden döndüm” dememek için gezi öncesi yazımıza mutlaka bir göz gezdirin.

Alanya Kalesi

Yapımı M.Ö 2. yüzyıla kadar uzanan Alanya Kalesi 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından alınmıştır. Antalya şehir merkezine yaklaşık 140 km uzaklıkta olan kale, denizden 250 metre yüksekliktedir. 6,5 km uzunluğunda surları 83 kulesi ve 140 burcu bulunmaktadır. Alanya’nın simgesi olan ve günümüze kadar çok iyi korunan Kızıl Kule’de bu dönemde Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. 33 metre yüksekliğe sahip kule adını yapım malzemesinin renginden alır.

Alanya Kalesi içinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı eserleri bir arada yer alır.  Deniz feneri, kilise ve şapeller, bedesten, kalenin su ihtiyacını karşılayan sarnıçlar, saray, mescit ve türbe, evler ve hamamlar bu yapılara örnektir. Keykubat döneminde yaptırılan tersane Selçukluların Anadolu’da Sinop’tan sonra yaptırdığı ikinci tersanedir. Yapımından 1960 yılına kadar kullanılan Tersane, günümüzde Gemi ve Denizcilik Müzesi olarak hizmet vermektedir. 

Saklıkent Kayak Merkezi

Antalya’nın en şaşırtıcı rotalarından biridir. Yılın 300 günü güneşli, ılıman iklimine inat Saklıkent kış aylarında Antalya’nın beyaz kar örtüsü ile saklı güzelliklerinden biridir. Antalya şehir merkezine 50 km uzaklıktadır. Saklıkent Kayak Merkezi Torosların Beydağları bölümünde Bakırlıdağı yamacına kurulmuştur.  500 dağ evi ve kayak tesislerinden oluşur. Aralık ve Nisan ayları arasında, ortalama 100-200 cm kar kalınlığı, farklı seviyelerde 4 pist ve 3 mekanik tesis ile hizmet verir.  En uzun pisti 4000 metredir. Bunun yanı sıra 1500 metre ve yeni öğrenenler için 300 metre uzunluğunda kayak pistleri yer alır. Bu özellikleri ile Antalya’nın gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında yer alır.

Karain Mağarası

Antalya’ya yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunur. Mağara Paleolitik Çağ’dan bu yana çizimler, aletler, insan ve hayvan kemikleriyle 500 bin yıllık yaşam tarihini günümüze ulaştırmış ender eserlerden biridir. Ülkemizde Neandertal insana ait bulunan tek kalıntılardır Karain Mağarası’ndadır. Fil, su aygırı, aslan ve gergedan gibi günümüzde Anadolu’da nesli tükenmiş hayvan kemiği bulunmuştur. M.Ö. 39 bin yılına ait olan Neandertal insana ait kafatası hayvan kemik parçaları ise o döneme ışık tutması açısından çok önemlidir.  Doğal güzellikleri nedeniyle de hayran kalacağınız mağara Türkiye’nin en büyük mağaraları arasındadır. 

Phaselis Antik Kenti

Antalya merkezine 54 kilometre uzaklıkta Kemer ilçesinde bulunur. Phaselis, M.Ö 7. yüzyılda Rodoslu denizciler tarafından kurulan antik kenti ve yakınında yer alan plajları ile gerçek bir doğa harikasıdır. Phaselis Fenike dilinde ‘Tanrı korur’ anlamına gelir. Phaselis Antik Kenti 3 antik limanı ile o dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Helenistik dönemde inşa edilen tiyatro, Roma su kemerleri, agora ve 20-24 metre genişliğindeki ana caddesi ile Antalya’nın gezilecek yerler listesinde yer alır. Antik kent kuruluşundan M.Ö 43’te Roma’ya kadar çok sayıda devletin egemenliğine girmiş, korsanların istilasına uğramıştır. 300 yıl sürecek Roma egemenliğinde ise yeniden yapılanmış ve bölgedeki önemli ticari kentler arasına girmiştir. Phaselis Antik Kenti’nin etrafında kızılçam ağaçları arasında yer alan 3 adet koy içinde yer alan plajlarda tarihle iç içe yüzmek ayrı bir keyif veriyor. 

Yivli Minare 

Antalya tarihi Kaleiçi’nde yer alan Yivli Minare Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın 1230 yılında yaptırdığı Ulu Cami’nin (Yivli Minare Camii)  minaresidir. Antalya’nın sembollerinden biri olan Yivli Minare, caminin hemen yanında ve cami binasından ayrı olarak inşa edilmiştir. 38 metre yükseklikte minarenin gövdesi günümüze ulaşmayan sırlı tuğla ve firuze çinilerle bezenmiştir. Tabanı kare biçiminde blok taş olup, gövdesi tuğladan dilimli ve 8 adet yarım silindirik biçiminde yapılmıştır. Antalya’da ki ilk İslami yapılardan biridir. 

Kaleiçi’nde Yivli Camii, Nigar Hatun Türbesi, Selçuklu Medresesi, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Zincirkıran Türbesi ve Mevlevihane gibi Selçuklu döneminde inşa edilen diğer yapılarla birlikte bir küllüye içerisinde yer alır.  Şehrin tarihi zenginliğine zenginlik katan bu eser Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biridir.

Manavgat Şelalesi

Antalya’nın en keyifli rotalarından birini oluşturan Manavgat Şelalesi’nin kaynağı Batı Toroslardan doğan Manavgat Nehri’dir. Yeraltı sularının beslediği 93 km uzunluktaki nehir Manavgat’ta yaklaşık 5 metre yükseklikten geniş bir alana dökülür. Gürül gürül çağlayan su sesinin keyif kattığı Manavgat Şelalesi zengin bir bitki çeşitliliğine sahiptir. Karaağaç, söğüt, dut, çınar, kavak gibi bir çok ağaç türü yanında değişik türde çok sayıda balık ve kuş türüne ev sahipliği yapar. Manavgat Şelalesi çevresinde restoranlar yanında piknik alanları da yer alır.

Xanthos Antik Kenti  

Fethiye-Kaş karayolu üzerinde bulunan Xanthos Antik Kenti Antalya’nın görülmesi gereken antik şehirlerinden biridir. Tarihi MÖ 3000’lere kadar uzanan Xanthos Likya’nın Antik Çağ’da idari merkezi ve başkentiydi. Xanthos Antik Kenti kendisine 4 km uzaklıkta yer alan ve aynı dönemde dini merkezlerden biri olarak kabul edilen Letoon Antik Kenti ile birlikte 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne dahil olmuştur.  

Homeros’un İlyada’da geçen metinlere göre, M.Ö.1184 yılında yapılan Truva Savaşı sırasında Likya liderleri Glaucus ve Sarpedon’un Xanthos Nehri’nin topraklarından geldiği yazılıdır. Kentin tarihi boyunca birçok kez yerle bir olduğu ancak her defasında küllerinden yeniden doğduğuna inanılmıştır.  Yine de Xanthos Antik kentinden günümüze çok sayıda kaya ve lahit mezarları, Roma tiyatrosu, 3 agora,  kilise, Likya ve Grekçe dilinde yazılmış uzun kitabe, 12 metre genişliğinde ana cadde, meclis binası ve saray gibi yapılar ulaşmıştır. 

Side Antik Kenti

Antik dönemde Pamfilya Bölgesi’nin en önemli liman kenti olan Side bir yarımada üzerine kurulmuştur. Kentin tarihi M.Ö  8. yüzyıla dayanır. Side nar anlamına gelen adını Luviceden alır. Lidya krallığının sonrasında Pers, Büyük İskender ve Roma egemenliğine girer. Side Antik Kenti M.S 7. yüzyıl sonrasında Rodos, Venedik, Ceneviz korsanlarının istilaları ve Haçlı Seferleri yağmalarıyla zayıflamış ve 12. yüzyıl itibariyle kent tamamen terk edilmiştir.

Antalya gezilecek yerler arasında popülerliğini her zaman koruyan Side Antik Kenti’nde günümüze ulaşan çok sayıda tarihi eser bulunuyor. Şehir surları, şehir kapısı, Apollon Tapınağı, Athena Tapınağı, Dionysos Tapınağı, antik tiyatro, bazilka, su yolu Nymphaeum, sütunlu caddeler, Ticaret Agorası, evler, Vespasian Çeşmesi, liman hamamı, Vaftizhane, Piskoposluk Sarayı ve Bazilkası bu eserler arasında yer alıyor. 

Kaputaş Plajı

Sadece Antalya’nın değil tüm Türkiye’nin en popüler plajları arasında ilk sırada yer alır. Antalya’nın Kaş ve Kalkan ilçeleri arasındadır. İki tarafı sarp kayalarla çevrili Kaputaş, yer altı sularının deniz ile birleşme noktasındadır. Bu nedenle hemen tüm yıl boyunca deniz serin ve turkuaz rengindedir. Plaja merdivenle inilir. Beyaz kumları ile doğa harikası olarak kabul edilen plaj aynı zamanda gezi teknelerinin ve yatların mola verdiği yerlerin başında gelir. Yaz aylarında çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçisi olan plaj Antalya’nın görülmesi gereken değerlerinin başında gelir. 

Likya Yolu

Likya Yolu Antalya Toros Dağları’ndan Fethiye sahillerine kadar uzanan dünyanın en güzel yürüyüş rotalarından biridir. Antalya gezilecek yerler arasında farklı bir seçenek sunan, Likya Yolu’nun yaklaşık 540 kilometrelik bir yürüyüş rotası bulunuyor. Yürüyüş yolunun ıssız koyları, antik zenginliği, nefis manzarası ziyaretçilerine  benzersiz bir deneyim sunuyor.  

Antik çağlarda deve kervanları ve tüccarların kullandığı Likya Yolu’nda yürüyüşçüleri zengin bitki örtüsü karşılıyor. Patara,  Xanthos, Letoon, Faralyan gibi yaklaşık 20 antik kent, yürüyüş rotasında yer alıyor. Akdeniz’in masmavi sularında yüzmek isteyenler için Kekova, Kabak Koyu, Patara Kumsalı, Adrasan, Çıralı gibi doğa harikası duraklar bulunuyor. 20 ile 40 gün süren ve 30 farklı rotası bulunan yürüyüş yolu 1999 yılında yazar ve gezgin Kate Clow tarafından keşfedildi. Clow’un yazdığı ve Türkçeye “Likya Yolu: Türkiye’nin İlk Uzun Mesafe Yürüyüş Rotası” adıyla çevrilen kitap hala en iyi referans kitaplardan biri olarak kabul ediliyor.