Üye Girişi

Bir hesabınız mı var? Giriş Yap

Bir hesabınız mı var? Giriş Yap

Kişisel verileriniz, Kvkk Metni kapsamında işlenmektedir. “Kayıt Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.

Antalya'da Gezilecek Yerler Listesi - En Güzel 15 Yer Önerisi!

Antalya'da Gezilecek Yerler Listesi - En Güzel 15 Yer Önerisi!

Antalya her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan bir turizm cennetidir. Masmavi plajları, tarihi dokusu,  lezzetleri ile dikkat çeker. Yaz tatilinde Akdeniz’in en popüler destinasyonunu ziyaret edecek sizler için Antalya gezilecek yerler listesi hazırladık. İşte Antalya’nın en güzel 15 rotası…

Kaleiçi 

Konaklama ve eğlence merkezi olarak hizmet veren, tarihi dokusunu koruyan binaları ile Antalya’nın en güzel antik eserlerinden biridir. Bergamalılar tarafından kurulan Kaleiçi’ni çevreleyen at nalı şeklindeki surlar bu bölgede hüküm süren Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine aittir. Surların içinde 3 bin kadar ev bulunmaktadır. Dönemin tüm karakteristik özelliğini taşıyan bu evlerin bir kısmı butik otel, restoran,  bar, kafeterya, pansiyon, hediyelik eşya dükkanı olarak kullanılmaktadır.

Kaleiçi’nde Hadrianus Kapısı, Hıdırlık Kulesi, Yivli Minare ve Külliyesi, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Karatay Medresesi, Şehzade Korkut Camii, İskele Camii, Tekeli Mahmut Paşa Camii gibi çok sayıda tarihi eser bulunur. 

Antalya gezilecek yerlerin başında gelen Kaleiçi tarihi dokusu yanında, eğlence mekanları konusunda da çeşitliliğe sahiptir. Gündüzleri canlılığını her zaman koruyan sokaklarında geçmişe yolculuk ederken, akşamları müzik ve eğlencenin ritmi hiç azalmaz.  

Kurşunlu Şelalesi

Antalya Aksu’da bulunan Kurşunlu Şelalesi 1986 yılında keşfedildi. Antalya’nın ziyareti en çok önerilen yerlerinden biri olan şelale, doğal güzelliği ile öne çıkar. 18 metre yükseklikten dökülen Kurşunlu Şelalesi’nde yedi adet gölet, küçük şelaleler ile birbirine bağlanmaktadır. Şelaleler 2 km uzunluğunda bir kanyon içinde yer alır.

Zengin bir bitki örtüsüne sahip Kurşunlu Şelalesi’nin bir bölümü Tabiat Parkı’dır. Kızılçam yanında Lübnan sediri, ardıç, meşe, çınar, yabani zeytin, defne, söğüt gibi ağaçlar dikkat çeker. Bölgenin zengin bitki çeşitliliği, doğa turizmine olanak sağlar. Bölge aynı zamanda tilki, yaban domuzu, tavşan, sincap, ağaçkakan, kaplumbağa gibi çok sayıda hayvana ev sahipliği yapar. Parkın en önemli özelliklerinden birisi de 200 yıl önce bölgede yaşayanlar tarafından inşa edilen tarihi su değirmenidir. 

Yakınlarındaki piknik alanları, seyir yerleri, yürüyüş parkuru, kafe, restoran ve oyun parkları ile Kurşunlu Şelalesi Antalya’nın gezilecek yerler listesindedir.  

Antalya Arkeoloji Müzesi

1988 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi ödülünü alan Antalya Arkeoloji Müzesi dünyanın önemli müzeleri arasındadır. Müze Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla Süleyman Fikri Erten tarafından 1922 yılında Kaleiçi’nde kuruldu. 1972’de Konyaaltı’na taşınan müze 30 bin metrekarelik bir alanda 14 sergi salonu, açık hava galerileri ve bahçeden oluşuyor.   

Fosillerle başlayan yaşamsal dönemden Osmanlı'ya kadar birçok döneme ışık tutan müzede bölgenin arkeolojisini yansıtan mermer lahitler, Roma dönemine ait tanrı, imparator, imparatoriçe ve mitolojik kahramanları simgeleyen heykeller, takılar, camlar, bronz ve seramik eserler, Karain Mağarası'ndaki tarih öncesi buluntular sergileniyor.  

Heykel müzesinde 3 bin 582 arkeolojik ve 2 bin 905 sikke olmak üzere toplam 6 bin 487 eser sergileniyor. 30 bin kadar eser ise müzede sergilenmeden korunuyor.  

Konyaaltı Plajı

Bir tarafta mavi bayraklı muhteşem bir denizi, diğer tarafta çam ağaçlarının oluşturduğu yeşil alanı ile Konyaaltı Plajı, Antalya’nın gezilecek yer önerileri listesindedir.  7 km sahil şeridi içinde halk plajı yanında özel işletmelere ait plajlar yer alır. Konyaaltı Plajı Antalya’da deniz ve güneşin keyfini çıkartmak isteyenlere çok çeşitli olanaklar sunuyor. Akşam saatlerinde düzenlenen aktivitelerde ise Akdeniz’in eğlenceli dünyasında vakit geçirebilirsiniz. Bölgede yer alan çok sayıda Antalya otelleri ise eşsiz bir tatil için fark yaratıyor. 

Konyaaltı Plajı’nın da içinde bulunduğu Sahil Antalya Yaşam Parkı’nın içinde bisiklet yolları, spor alanları, etkinlik çadırı, amfi tiyatro, seyir terası, yelken kulübü, su sporları gibi çok sayıda aktivite alanı yer alıyor.   

Aspendos Tiyatrosu

Antalya ilinin Serik ilçesinde bulunan Aspendos Antik Kenti içinde yer alan Aspendos Tiyatrosu 161-180 yılları arasında İmparator Marcus Aurelius tarafından inşa edildi.  Tiyatro dünyada en iyi korunmuş ve en etkileyici akustiğine sahip Roma tiyatrosu unvanını taşır.  Tiyatronun mimarı Aspendos’lu Theodoros’un oğlu Zenon’dur. 15 bin kapasiteli tiyatronun mimarisi kadar yapım efsanesi de etkileyicidir.

Aspendos kralı, halkı için en faydalı eseri inşa eden kişiyle güzeller güzeli kızını evlendireceğini ilan eder. Kralın kızına aşık iki mimardan Zenon tiyatroyu, Italicus ise şehre su taşıyan kemerleri inşa eder. Finale de bu iki eser kalır. Kral çok uzaklardan kente su getiren ve halkının su ihtiyacını karşılayan kemerlerden çok etkilenir. Tiyatroyu görmeye gittiğinde ise yapının ihtişamına hayran kalır.

Tiyatroyu dolaşırken “kızını benimle evlendirmelisin” cümlesini bir fısıltı şeklinde işitir. Fısıltının sahibi  sahnenin ortasında kendi kendine konuşan mimar Zenon’dur. Tiyatronun akustiğine hayran kalan kral kızını Zenon’la evlendirmeye karar verir. 

Efsanelere konu olan Aspendos Antik kentini ve içinde yer alan görkemli tiyatro ile su kemerleri Antalya’da gezilecek yerler arasındadır. 

Damlataş Mağarası

Türkiye ve Antalya’nın turizme açılan ilk mağarası olan Damlataş, 1948 yılında bir tesadüf sonucu keşfedilmiş. Antalya liman inşaatında kullanılacak taşlar için ocak açılması sırasında bulunan mağaranın oluşumunun M.Ö 15 bin yılına dayandığına inanılıyor. Sarkıtlardan damlayan sular nedeniyle Damlataş adı verilen mağaranın girişinde, 50 metrelik bir geçit bulunuyor. 15 metre yüksekliğe sahip bu geçitten sonra silindirik bir boşluğa oradan da mağaranın tabanına iniliyor.  Mağara içinde bulunan binlerce sarkık ve dikik görülmeye değer bir manzara oluşturuyor.  

Antalya’nın gezilecek yerler listesinde yer alan mağaranın en önemli özelliklerinden biri iç ısısının her mevsimde 22 derece olmasıdır. Yüzde 95’lik nem seviyesi ile havasında bulunan azot, oksijen, karbondioksit, radyoaktivite ve iyonların astım hastalığını tedavi ettiği bilinmektedir. Damlataş Mağarası’nı tedavi için günde 4 saat olmak üzere toplam 21 günlük kür uygulayan çok sayıda yerli ve yabancı ziyaret ediyor.  

Düden Şelalesi

Antalya gezilecek yerler listesinde yer alan yakıcı yaz aylarında Antalya’nın en serin rotalarından biridir. Özellikle fotoğraf meraklılarının mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali’nden alan Düden Şelalesi, 20 metreden dökülen görkemli bir manzaraya sahiptir. Doğa meraklıları için Antalya’nın en güzel yerlerinin başında gelir. Etrafı özel mağara yapıları ve dev oyuklar ile antik kaya mezarları tarafından çevrilidir. Düdenbaşı denilen noktada yeryüzüne çıkan ve Düden Çayı boyunca akan su, Aşağı Düden (Karpuzkaldıran Şelalesi) ve Yukarı Düden (Varsak) olarak iki ayrı kolda Akdeniz’e dökülür. Düden Şelalesi etrafında ziyaretçilerin yararlanabileceği çok sayıda kafe ve restoran bulunuyor. 

Patara Antik Kenti

Antik kentleri ile ünlü Antalya’nın Likya döneminde M.Ö 8. yüzyılda inşa edilmiş önemli liman şehirlerinden biridir. Fethiye-Kalkan arasında Gelemiş Köyü'nde yer almaktadır.

Likya’nın Helenistik dönemde başkenti olarak kabul edilen Patara, kumla dolan limanına teknelerin yanaşamaması nedeniyle özelliğini yitirmiştir. Roma Zafer Takı antik kentin girişini oluşturur. Kentte tiyatro, meclis binası, bulvar, tahıl ambarı, zafer takları, hamam ve tarihin en eski deniz feneri yer alır. Kentte ki meclis binası, dünyanın ayakta kalan ilk meclis binası olarak kabul ediliyor. 

Patara’nın en ünlü kişisi ise Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’dır. Patara'da doğan Saint Nicholas sonrasında piskoposluk yapmak için Myra kentine (Demre) yerleşmiştir. Antik Kenti ziyarete nedenlerden biri de caretta caretta’lardır. Türkiye'nin en uzun plajı olan Patara Plajı aynı zamanda carettaların yuvasıdır. 

Side Antik Kenti

M.Ö 7 yüzyılda Side Antik kenti Pamfilya’nın liman kenti olarak kuruldu. Pamfilya’dan sonra kentin egemenliği Lidyalılar, Persler, Makedonya Krallığı’na, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiştir. Side’nin kelime anlamı nar yani bereket ve bolluktur. Savunma açısından bölgenin önemli merkezleri arasındadır.  

Side Antik Kenti uzun yıllar farklı kültürlerin egemenliğinde kaldığından mimari çeşitliliği ile de fark yaratır. İhtişamlı kent kapısı, tarihi tiyatrosu, özel sütunları, Apollon Tapınağı, hamamları, agorası, eski evleri, müzesi ve 9 çeşme olarak bilinen tarihi eseri ile Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerleri arasındadır. 

Olympos Antik Kenti

Antalya Kumluca’da Olympos Milli Parkı sınırları içinde yer alan Olympos Antik Kenti ‘Tanrılar Kenti’ olarak anılır. Olympos’u ziyaretinizde tarihi, antik dokusu ve etkileyici doğası ile adının hakkını verdiğini fark edeceksiniz. Antik kent M.Ö 2. yüzyılda Seleukoslar tarafından inşa edilen önemli liman kentlerinden biriydi. 

Kentin antik dokusunu Helenistik, Roma ve Bizans eserleri oluşturur. Kentin içinden geçen Akçay (Olympos) Çayı üzerindeki köprü şehri ikiye böler. Olympos Çayı’nın güney yakasında Güney Nekropolü, surlar, Alkeltis Lahdi, hamam, tiyatro yer alıyor. Kuzey yakasında ise Kuzey Nekropolü, mozaikli yapı, liman anıt mezarları, anıtsal mezar, Roma tapınağı,  kaptan Eudomos lahdi ve Ceneviz kalesi bulunuyor. Antik kentin yer aldığı çam ormanı ve muhteşem plaj, tatilde huzur ve sakinlik arayanlar için ideal rotalardan biridir. 

Yanartaş Milli Parkı

Antalya’nın en ilginç ve en güzel rotalarında biri Çıralı bölgesinde 2 bin 500 yıldır alevlerinin hiç sönmediğine inanılan taşların yer aldığı Yanartaş Milli Parkı’dır. Gerçek bir doğa harikası olan parkta 50 metan gazı çıkışı bulunur.  Yanartaş Milli Parkı özellikle geceleri büyülü bir görsel şölene dönüşür. Dünyada çok örneği görülmeyen taşların ateşi, bir efsaneye dayandırılır. 

Yunan mitolojisine göre Ephyra kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes, kardeşi Belleros’u bir av partisinde yanlışlıkla öldürür.  Vicdan azabından kendini kaybeden Hipponoes, ülkesinden kaçarak Argos kralına sığınır.

Kendisine sığınan bu genci öldürmeye kıyamayan Argos kralı, onu Likya kralına gönderir.  Likya kralı da vicdan azabıyla acı çeken Hipponoes’u öldürmek istemeyince onu aslan başlı, keçi vücutlu, yılan kuyruklu, ağzından alevler çıkan Chimera (Çıralı) isimli canavara dövüşmek için gönderir. Hipponoes dövüşte canavarı yener ve onu yerin yedi kat dibine gömer. Fakat canavar yerin 7 kat altından bile alevler saçmaya devam eder. Hipponoes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera’nin ateşiyle meşalelerini tutuşturarak, Olympos kentine koşarlar. Bu efsane Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneğini, Chimera’nın sönmeyen ateşini ise olimpiyat meşalesini sembolize eder. 

Tarihi Saat Kulesi 

Antalya’nın gezilecek yerler listesinde yer alan Tarihi Saat Kulesi şehir merkezindedir. Antalya’nın sembolleri arasında yer alan Tarihi Saat Kulesi 1901 tarihinde Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından II. Abdülhamit için inşa edilmiştir. Anadolu’nun birçok kentinde olduğu gibi kulenin saatinin Alman İmparatoru II.Wilhelm tarafından hediye edildiği söylenir. 

Antalya Tarihi Saat Kulesi kare gövdelidir. Dört tarafında da birer saat ve tepesinde bir çan yer alır.  Kulenin yerden yüksekliği 14 metre, surların üzerinden yüksekliği ise 8 metredir. 

Yapımında tamamen el yapımı dövme demirden saat mekanizmasına sahip olan Kule’nin saati ve kadranları 1974 yılında yenisi ile değiştirilmiştir. Eski saat mekanizmasının üzerinde çarmıhta Hz. İsa, Hz. Meryem ve bir aziz kabartması ile Grekçe yazıların yer aldığı çan hala korunmaktadır. 

Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin doğa harikası yerlerinden biridir. Toros Dağları'ndan doğan ve kanyondaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Serik'in güneyinden Akdeniz'le birleşir. Köprülü Kanyon adını Roma döneminde inşa edilen köprüden almış ve kanyon 1973 yılında milli park statüsüne sahip olmuştur.

Nehrin batısında bulunan Selge kentinin kaleleri, köprüleri, su kemerleri ve yolları doğa harikası manzaralarına tarihi bir değer katar. Roma döneminin önemli kentlerinden olan Selge kenti yaklaşık 1250 rakım yükseklikte bulunur. Kentin en önemli yapıları arasında yer alan 9 bin kişilik antik tiyatro, gladyatör gösterilerine de sahne olmuştur. Zeus ve Artemis tapınakları kentin önemli kalıntıları arasındadır.  

Köprülü Kanyon, Akdeniz bölgesinin en büyük doğal servi ormanına sahiptir. Ayrıca kızılçam ve makilik alanlarla kaplı kanyon geyik, dağ keçisi, ayı, tilki, kurt, alabalık gibi çok sayıda hayvanın yaşam alanıdır.  Kanyon doğa sporlarına çok elverişlidir. Antalya’da özellikle rafting severlerin en çok tercih ettiği rotalardan biridir. 

Aziz Nikolaos Müzesi

Antalya Demre’de bulunan Aziz Nikolaos Müzesi yerli ve yabancı ziyaretçilerin önemli duraklarından biridir. Noel Baba olarak bilinen Myra Psikiposu Aziz Nikolaos’ın ölümü sonrasında yapılan kilisedir. Aziz Nikolaos’ın mezarı bir süre bu kilisede kalmış, daha sonra İtalyan denizcilerce Bari’ye kaçırılmıştır. Kilisenin yapım tarihi 6.  yüzyıl olarak kabul edilir. 

8. yüzyılda hasar gördükten sonra 9. veya 10. yüzyılda kubbeli bazilika planında yeniden inşa edildi. Özellikle Ortaçağ’da deniz yoluyla Kudüs’e giden hacıların uğradığı önemli bir kilise olmuştur. 11. yüzyılda içi duvar resimleriyle donatıldı. Resimler imparator ve piskoposların katılımıyla gerçekleştirilen dinsel toplantıları konu eder. 

12. yüzyılda doğal afetler sonucu Myra kenti ve kilise toprakla dolmuştur. 1042 yılında önce İmparator IX. Konstantin ile karısı Zeo tarafından daha sonra 1862 yılında Rus Çarı I. Nikolay tarafından onarılmıştır. Antalya’nın ziyareti önerilen yerleri arasındadır. 

Kleopatra Plajı

Antalya’nın Alanya içesinde bulunan mavi bayraklı plajdır. Antalya’nın gezilecek yer önerileri listesinde yer alan plaj, adını ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan almıştır. Rivayete göre Roma generali Antony aşık olduğu kraliçeye Alanya’yı bağışlar. Kleopatra Alanya’da bulunduğu sırada burada denize girmesinden dolayı plaja Kleopatra’nın adı verilir.  

2 kilometre uzunluğa sahip plaj ince, altın rengi kumdan oluşur. Geniş bir sahili olan plajın denizi balıkları seyredecek kadar berraktır. Plaj yüzme dışında özellikle paraşüt, deniz bisikleti ve jet ski gibi aktiviteler konusunda çok popülerdir. Plajın bir diğer özelliği ise Antalya’nın muhteşem güneş batışı manzarasıdır.