1 Gün: İstanbul - Erzurum - ElazıgAnadolujet Özel - TK7400
08:20 - İstanbul, Türkiye (SAW-Sabiha Gökçen Uls.)
09:50 - Erzurum (ERZ)
Erzurum Havalimanı’nda rehberimizle buluştuktan sonra Erzurum şehir merkezine geçiyoruz. Burada alınacak ekstra kahvaltımızın ardından Doğu Anadolu ’nun en büyük şehirlerinden ve aynı zamanda 1900 mt.lik yüksekliğiyle ülkemizin en yüksekteki şehir merkezi olan Erzurum’un eski eserlerinin neredeyse tamamı volkanik, bazaltik kara taştandır. Şehrin geneline yayılmış olan kasvetli hava ile Palandöken’in karlı zirveleri tam bir tezat yaratırlar. Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan Çifte Minareli Medrese, Saltuklular dönemine tarihlenen Üç Kümbetler, Osmanlı mimarisinin şehirdeki gözde temsilcilerinden ve aynı zamanda da “oltu taşı” mağazalarının bulunduğu Taşhan ve ilgi çekici çinileriyle ön plana çıkan Yakutiye Medresesi (panoramik) gezilerimizden sonra Girlevik Şelalesi’ne gitmek üzere Erzurum’dan ayrılıyoruz. Karasu Vadisi boyunca yapacağımız yolculuğumuzda Aşkale ve Tercan ilçelerini panoramik görerek Erzincan iline bağlı Girlevik Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Yaklaşık 30 metre yükseklikten dökülen ve 3 katlı birçok koldan akan Girlevik Şelalesi’nin muhteşem fotoğraflarını aldıktan sonra Pülümür Vadisi’ne doğru yola çıkıyoruz. Munzur Dağları’nın eşsiz manzarası ve gürül gürül akan Pülümür Vadisi’ndeki yolculuğumuza Kutu Deresi’nde ara verip doğanın benzersiz güzelliklerini görüp Kutu Deresi kenarında çay ve kahvemizi yudumladıktan sonra turumuzu tamamlayıp Tunceli - Pertek güzergahını takiben otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
2 Gün: Elazığ - Tunceli - KemaliyeSabah otelde alınan kahvaltı sonrasında, Elazığ şehrinin ilk yerleşim yeri olan Harput Kalesine çıkıyoruz. 4000 bin yıllık tarihi bulunan Harput Kalesi’ne neden Süt Kalesi dendiğini rehberimizden dinledikten sonra Anadolu’nun Pisa Kulesi olarak da adlandırılan Yatık minaresi ile ünlü Harput Ulu camiini ziyaret ediyoruz. Tarihi Harput evlerini dışarıdan gördükten sonra Arap Baba türbesine gidiyor ve Arap Baba’nın hikayesini dinliyoruz. Buradaki gezi ve serbest zamanımızın ardından Keban Baraj Göleti’nin kenarına gidip Tunceli’ye geçmek için feribota biniyoruz. Baraj göletinin tam ortasında bütün ihtişamı ile bizleri karşılayacak olan Pertek Kalesi’nin fotoğraflarını alarak karşı kıyıya Tunceli sınırlarına varıp Munzur Suyu’nun manzarası eşliğinde Tunceli şehir merkezine ulaşıyoruz. Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat bölgesinde bulunan Tunceli, Munzur Vadisi Milli Parkı ile tanınan bir bölge. Şehir Merkezi serbest zamanımızı değerlendirip Tunceli Müzesi’ni gezdikten sonra Munzur Çayı’nın ilk doğduğu nokta olan gözdelere gitmek üzere şehirden ayrılıyoruz. Sarp kayalıkların arasından, daracık vadilerden geçerken doğanın bakirliği göz kamaştıracak. Munzur Vadisi boyunca yapacağımız keyifli yolculuğumuzun ardından Munzur Dağları’nın güney eteklerine kurulmuş olan Ovacık ilçesine ulaşıyoruz. Ovacığa ulaştığımız zaman az önce derin vadilerden oldukça geniş bir ovaya ulaşmış olmanın hayretine düşeceksiniz. Organik tarım ile gündeme gelen Ovacık ilçesinden devam ederek Munzur Gözeler’e ulaşıyoruz. Gerçekten görenleri kendisine hayran bırakan güzelliğiyle Munzur Gözeler bölgesi, Munzur dağlarının kalbinden çıkıp gelen pırıl pırıl suların çağladığı büyülü bir manzara sunuyor ziyaretçilerimize. Munzur Baba efsanesini dinledikten sonra Gözelerden çıkan suların çevresinde çay kahve içebileceğimiz ve doğanın keyfini çıkarabileceğimiz bir serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından tarihte resmi olarak Dersim olarak bilinen Hozat ilçesine doğru hareket ediyoruz. İlçe merkezinde görülebilecek tarihi yada doğal bir öğe bulunmasada sıklıkla eski ismi ile gündemden hiç düşmemiş Hozat(Dersim) bölgesini ve muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan yollarını keşfetmiş olarak Çemişgezek - Başpınar bucağı üzerinden Karasu Nehri’nin manzarası eşliğinde Recep Yazıcıoğlu Köprüsü’ne ulaşıyoruz. Öncülüğünü Recep Yazıcıoğlu’nun yaptığı ve Devlet-Millet iş birliği ile yapılan ilk proje olan köprünün bölge için ne denli öneme sahip olduğunu rehberimizden dinleyip fotoğraflarımızı aldıktan sonra günümüzü sonlandırıyor otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
3 Gün: Kemaliye - Divriği - Sivas - İstanbulPegasus Airlines - PC2753
22:15 - Sivas (VAS)
23:50 - İstanbul, Türkiye (SAW-Sabiha Gökçen Uls.)
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Kemaliye Taş Yol’a ulaşıyoruz. Ülkemizin en büyük kanyonlarından biri olarak bilinen Karanlık Kanyon ve Fırat Nehrinin dağları delerek oluşturduğu yer yer 800 metrenin üzerine çıkan, sarp ve dik yamaçların kıyısı boyunca uzanan bu yol sizleri hayrete düşürecek. İnsanların tamamen elleri ile oyarak açtığı ve zamanında Kemaliye - Divriği arasında bağlantı oluşturan bu yol, insan emeği ve kararlılığının günümüzde yaşayan en büyük sembolüdür.(Su seviyesinin uygun olması durumunda dileyen misafirlerimiz ile Karanlık Kanyon’da tekne turu yapacağız.(EKSTRA) Taş Yol gezimiz sonrasında Kemaliye merkeze ulaşıyoruz. Sonrasında oldukça keyifli bir yer olan Taş Dibi mahallesinde yer alan Lökhane’ye gidiyoruz. Salim Usta tarafından Lög/Lök yapımını öğrenip bilgilendikten sonra Ahmet Kutsi Tecer’in ‘’orada bir köy var uzakta’’ dizelerine konu olan Apçağa köyüne ulaşıyoruz. Apçağa köyünde fotoğraflarımızı çekiyor, çaylarımızı ve kahvelerimizi yudumlayarak Kemaliye gezimizi sonlandırıyor ve yolumuzu takiben Divriği’ye ulaşıyoruz. Selçuklu döneminin bu önemli kentindeki ilk gezi noktamız olan Selçuklu mimarisinin dış cephe ve sembolü konusunda ulaştığı en üst noktayı, Divriği Ulu Camii'ni görmeye gidiyoruz. Gün ışığına bağlı gölge oyunlarının hakim olduğu ve her bir bezemesinin taşıdığı anlama göre birçok farklı inancı süslemelerinde barındıran Divriği Ulu camii aynı zamanda Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alıyor. Rehberimizin anlatımlarının ardından bu sanat eserini daha detaylı fotoğraflamak isteyenler için bir serbest zamanımız olacaktır. Serbest zaman sonrasında Cumhuriyet kenti Sivas'a geçiyoruz. Cumhuriyet tarihi ve Selçuklu döneminin bu önemli kentinde ilk ziyaret noktamız Gök Medrese olacak.(panoramik) Ardından zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlü Ulu Cami ’yi görüyoruz. Buruciye Medresesi , Çifte Minareli ve Şifaiye Medresesiyle güzel Sivas meydanını ziyaretimize devam ediyoruz. Yıllarca lise olarak sonrasında ise kongre binası olarak kullanılan Sivas Kongre Binası’nı dışardan gördükten sonra Cumhuriyet meydanında serbest zamanımız başlıyor. Madımak otelini görebileceğimiz ve meşhur Çerkez’in Kahvesi’nde içebileceğimiz kahvelerin eşliğiyle tamamladığımız serbest zamanımız sonrasında Sivas Havalimanı'na ulaşıyoruz. Burada siz değerli misafirlerimizi havalimanına bırakıp bir sonraki organizasyonda görüşmek üzere sizlere veda ediyoruz.