1 Gün: İSTANBUL - AIX EN PROVENCE – AVİGNON - MARSİLYAİstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde saat 04:00’de hazır bulunulması. Check–in işlemlerinin ardından Türk Havayolları TK1365 sefer sayılı uçuşu ile saat 07:30’da Marsilya’ya hareket. Yerel saat ile 09:45’te Marsilya’ya varışın ardından özel otobüsümüzle ilk olarak Fransa’nın en şık kentlerinden biri olan Aix en Provence’e hareket ediyoruz. Lavanta tarlaları, üzüm bağları, empresyonist ressamlar, dar sokaklar, birbirinden güzel binalar, çiçekli balkonlar, irili ufaklı meydanlar, her biri sanat eseri çeşmeleriyle Aix en Provence’ı gezdikten sonra barındırdığı tarihsel mirasla Avrupa’nın en önemli kültür şehirlerinden Avignon’a hareket ediyoruz. Rhône Nehri’nin kıyısında 70 sene Papalığın bizzat merkezi olmuş Avignon'da mutlaka görülmesi gereken; Ülkenin en çok ziyaret edilen 10 yapısı arasındaki Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde bulunan Saint Benezet Kemeri (her ikisi de dışardan ziyaret) ve Saint Pierre kilisesini takip eden yokuşu çıkınca havuzlu bahçeden sonra Saint Benezet kemer manzaralı Rhein Nehrinin muhteşem görüntüsü ile büyüleyici Avignon gezimizden sonra akşam saatlerinde Marsilya ‘da otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
2 Gün: MARSİLYA – CANNES – ANTİBES - NİCESabah kahvaltısından sonra son günümüzde liman ticareti nedeniyle birçok medeniyetten yoğun göçler alan Fransa’nın ikinci büyük şehri, ‘çeşitliliğin başkenti‘ olarak tanımlanan Marsilya şehir turuna başlıyoruz. Marsilya’nın adeta simgesi olmuş, 154 metre yükseklikten kentin 360 derece panoramik görüntüsünü seyredebileceğiniz tarihi bir şaheser Basilique Notre-Dame de la Garde, pek çok irili ufaklı tekneye ev sahipliği yapan, birbirinden şık butikleri, leziz yemekler sunan restoranlarıyla Marsilya’nın Akdeniz’le buluşan canlı, hareketli ancak bir o kadar da eski ama güzel limanı Vieux-Port, günün her saati dolup taşan şehrin en kült ve en şık caddelerinden La Canebière, 1896 yılında yapılmış Fransa’nın en önemli ve etkileyici yapılarından Katedral Del La Major, tarihi binalar, müzeler, sanat galerileri ve görkemli belediye binasıyla eski kent La Panier görüldükten sonar dünya jet sosyetesinin gözdesi ve Fransız Rivierası diye bilinen, film festivali, kumarhaneleri, deniz ürünleri restoranları ve beş yıldızlı otelleri ile Cote d'Azur’un en meşhur şehri Cannes ‘a doğru yaklaşık 2 saat sürecek bir yolculuğa çıkıyoruz. Cannes gezimizden sonra sadece yarım saat uzaklıktaki Roma döneminden kalma, etrafı surlarla kaplı, Pablo Picasso müzesi ve kalesi ile ünlü, Port Vauban’da lüks teknelerin defilesine tanık olacağınız tatil kasabası Antibes’i gezdikten sonra her gördüğünüz köşenin fotoğrafını çekmek, her sokağa girmek, her dükkanı gezmek için dayanılmaz bir arzu duyacağınız orta çağdan kalma olağanüstü bakımlı taş binalar ve Arnavut kaldırımlarıyla döşeli büyüleyici St. Paul de Vence gezimizin ardından Nice palmiye ağaçlarının belirlediği yolları, altın kuma bulanan sahilleri ve şehre ruh katan festivalleriyle Nice şehir turumuza başlıyoruz. İlk olarak 5 km uzunluğunda Nice’in efsanevi yürüme yolu Promenade des Angleis. Bir tarafında Akdeniz’den güzel bir kumsal, diğer yanında estetik binalar olan bu yolda yapacağınız yürüyüşe doyamayacaksınız. Konaklama otelimizde.
3 Gün: NİCE –EZE – MONACO -MONTE CARLO - NİCESabah kahvaltısı sonrası ilk durağımız kumarhane ve konforlu otelleri, eğlenceli gece hayatı, etkileyici bahçeleri, sanatın en iyi örneklerinin buluştuğu galerileri ve prestijli butikleri ile Fransa’nın otuz beş bin nüfuslu minicik bağımsız şehir devleti Monaco ve dünyanın en ünlü kumarhanesinin bulunduğu Monte Carlo, hemen yanı başında sadece 15 dakika uzaklıkta dar ve tarihi ara sokaklarından keyifli bir yürüyüş yapıldığında muhteşem manzaralar sunan Eze’yi ziyaret ettikten sonra gün batımına kadar Fransız Rivierası Cote D'azur un en gzöde şehri Nice'deyiz ve Nice şehir turumuza başlıyoruz. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla capcanlı bir atmosferi olan Chagall ve Matisse gibi en üretken sanatçıların yaşamayı seçtiği nefis bir mahalle Eski Şehir (Vieux Nice), malikanelerin ve dar sokakların açıldığı en güzel meydanlardan olan Place Rosetti Meydanı, 2000 yıl önce Yunanlıların şehirde ilk yerleştiği, günümüzde bir park alanı olan, harika manzarasında kendinizden geçeceğiniz Colline du Chateau (Kale Tepesi), meydandaki rengârenk oturan adam heykelleri ve kırmızıya çalan artneuveu binalarıyla Nice’in en popüler noktası ve alışveriş, yeme-içme merkezi Massena Meydanı ve son olarak Çicek Pazarı ile Nice gezimiz sona eriyor.Serbest zaman.Konaklama otelimizde.
4 Gün: NİCE – SAN REMO - PORTOFİNO - SANTA MARGHERİTA - CENOVAKahvaltı sonrası ilk ziyaret yerimiz İtalyan Rivierasının turizm başkenti San Remo. Şarkı yarışması, casinosu, dondurması ve çiçekleri ile uluslarası üne sahip bu şirin kentti gezdikten sonra öğle saatlerinde İtalya’nın uğruna aşk şarkıları yazılan, aşkların en sosyetik limanı, zenginlik ve güzelliğin bütünleştiği dünyanın en güzel sahil kasabalarından Portofino’dayız. Portofino gezimiz sonrası verilecek serbest zamanınızı, çıkması biraz zahmetli olsa da harika fotoğraf görüntüsü alınabilecek Castello Brown Kalesi’nde ve Portofino limanında geçirebilirisiniz, Portofino gezimiz sonrası sırtı yemyeşil tepelerle kaplı, kestane ve palmiye ağaçları ile renkli evlerin bulunduğu şirin Santa Margherita’da kısa bir sahil yürüyüşünden sonra sadece 40 km mesafedeki Cenova’ya hareket ediyoruz. Otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
5 Gün: CENOVA – CİNQUE TERRE – PİSA - FLORANSAKahvaltı sonrası dağlar ile deniz arasındaki yamaç ve vadilere tünemiş ufacık 5 köyden oluşan UNESCO’nun dünya mirası olarak koruma altına alınmış renkli binalar ve muhteşem manzarasıyla ‘Cinque Terre’ nin şirin kasabası Manorala’dayız, patikalarda yapacağınız yürüyüşler sırasında şahit olduğunuz muhteşem manzaralar, mis gibi yasemin kokuları ve meltemin getirdiği deniz kokusu, duyduğunuz tek ses cıvıl cıvıl kuş sesleri ve zaman zaman sarp kayalara çarpan dalgaların sesi sizleri büyüleyecek. Cinque Terre’den ayrıldıktan sonra Pisa’ya doğru yola çıkıyoruz. Ulusal simge olarak herkesin belleğinde yer etmiş beyaz mermerden yana yatmış ünlü Pisa kulesi, ve Mucizeler Meydani, Katedral, Vaftizhanenin görüleceği Pisa’yı gezdikten sonra İtalya’da sanatın, tarihin ve lezzetin kalbi Floransa’ya hareket ediyoruz. Floransa şehir turmuzda ; Arno nehri çevresinde kurulu Floransa âdeta bir açık hava müzesi gibi…Mermer heykellerle çevrili son derece görkemli Piazza della Signoria (Signoria Meydanı), meydanın ortasındaki Neptün havuzu, Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in heykeli, şehri ikiye ayıran Arno nehrinin üzerindeki 14.yüzyıldan kalma her iki yanındaki kuyumcu dükkanlarıyla ilgi çekici Ponte Vecchio Köprüsü, Dünya çapında Rönesansın en nadir örneklerinin bulunduğu Uffizi Sanat Galerisi bahçesi, mimarlık harikası olarak kabul edilen Duomo meydanındaki gösterişli muhteşem işciliğiyle Santa Maria del Fiore Kathedrali, çan kulesi, Vaftizhane ve son olarak da merdivenleri tırmanarak Floransa şehrinin çatısı sayılan muhteşem sehir manzaralı Michelangelo Meydanı'nda Floransa yı kuşbakışı seyrederek Floransa gezimizi tamamlıyoruz. Konaklama otelimizde.
6 Gün: FLORANSA – VENEDİK – PADOVASabah kahvaltısından sonra İtalya’nın en çok turist çeken suların içindeki dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden Venedik’e hareket ediyoruz. Öğlen saatlerinde Venedik’e varışımızdan sonra şehir turumuzda görülecek yerler ; siyasi ve dini olayların merkezinde yer almış, günümüzde sosyal hayatın en canlı olduğu noktaların başında gelen San Marco Meydanı,hemen yanıbaşında Ayasofya dikkate alınarak inşa edilmiş San Marco Bazilikası, görkemiyle kente denizden gelenlerin ilk dikkatini çeken yapı Dükler Sarayı, üzerinde yoğun bir su trafiğini, çevresinde ise birbirinden güzel pek çok tarihi yapıyı barındıran Büyük Kanal, Büyük Kanal üzerinde bulunan geçiş yollarının en eskisi olan Rialto Köprüsü, kenti veba salgınından kurtardığına inanılan Hz. Meryem adına 1687’de inşa edilmiş Santa Maria della Salute Bazilikası, 99 metre yüksekliğe sahip Aziz Mark’ın Çan Kulesi ile Venedik’de görülecek yerleri tamamladıkdan sonra serbest zaman. Otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde
7 Gün: PADOVA - LJUBLJANASabah kahvaltısından sonra Padova’dan ayrılarak Avrupa’nın en yeşil şehirlerinden Ljubljana‘ya hareket ediyoruz. İçinden nehir geçen diğer şehirler gibi Ljubljana da bir köprüler şehri. Eski dönemde ayakkabıcıların ürünlerini sergiledikleri şehrin merkezindeki en eski Kunduracılar Köprüsü, şehrin kalbinin attığı Üçlü Köprü, rengarenk aşk kilitleriyle süslü Kasap Köprüsü ile şehrin ve Slovenya bayrağının sembolü olan Ejderhalar Köprüsü, oldukça renkli ve akşamları cıvıl cıvıl olan Ljubljana’nın kalbinin attığı Preseren ve Kongresni Meydanı, duvarları grafiti ile dolu. Sokaklarında eski ayakkabıların sarkıtıldığı, vakit geçirmesi inanılmaz keyifli Trubarjeva Caddesi ve ardından 11. yüzyıl yapımı Ljubljana Kalesi’ni de dışarıdan gördükten sonra sizleri Ljubljana’nın canlı, güzel, son derece keyifli ortamı ile serbest bıraktıktan sonra otelimize yerleşme. Geceleme otelimizde
8 Gün: LJUBLJANA -BLED GÖLÜ –KAMNİK - İSTANBULSabah kahvaltısından sonra son günümüzde ilk olarak Ljubljana’da şehir gezisi ve serbest zaman olarak vakit geçiriyoruz. Ardından Avrupa’nın en güzel 10 kasabası listesine giren sosyal medyada fotoğraflarını görüp iç çektiğimiz “Keşke ben de bir gün orada olsam” diyeceğimiz Bled Gölü’ne hareket ediyoruz. Gölün yüzeyinden 100 metre yükseklikte sarp kayalıklar üzerine konumlanmış Orta Çağ stili mimarisiyle görenleri büyüleyen kalesi ve gölün tam ortasında 17. yüzyıla ait Barok tarzda inşa edilmiş ihtişamlı kilisesi ve huzuru iliklerinize kadar hissedeceğiniz Bled Gölü çevresinde yapacağımız yürüyüşle Bled gölü gezimizi tamamlayarak Slovenya’nın kültürünün özgünlüğünü en doğru yansıtan renkli, çok güzel sokaklarıyla bir orta çağ kasabası Kamnik’i ziyaret ederek gezimizi tamımlıyor ve Ljubljana havalimanına hareket ediyoruz, Türk Havayolları’nın TK 1064 sefer sayılı uçağıyla saat 18.10’da İstanbul’a hareket. Yerel saat 22.30’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.