1 Gün: İSTANBUL – CENEVRE – ANNECY – CENEVRE - ANNEMASSE
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde saat 05:30’da hazır bulunulması. Check–in işlemlerinin ardından Türk Havayolları TK1917 sefer sayılı uçuşu ile saat 08:30’da Cenevre’ye hareket. Yerel saat 10:30’da İsviçre’nin incisi Cenevre’ye varışın ardından özel otobüsümüzle Cenevre şehir turumuza başlıyoruz. Gemiler, yatlar, yelkenlilerle etrafı çevrilen “Le Mans” diğer adıyla Cenevre Gölü, kentin alışveriş cenneti şıklığın merkezi Rue de Rhone, savaş sırasında mayınla ayağını kaybeden ‘Kara Mayını Kurbanları’ anısına yapılmış tamı tamına 5.5 ton ağırlığında 12 metre uzunluğunda Nations Meydanı’ndaki sandalye anıtı, Mont Blanc Rıhtımı, Rousseau Adası, Cenevre’nin sembolü devasa saatte 200 kilometre hız ile 140 metreye kadar çıkabilen Jet d’eau Fıskiyesi, her mevsim farklı çiçek ve bitkilerle değişen 4 metrelik koca çiçek saat 1955 yıllarında Cenevre’de çalışan bahçıvanlar tarafından tasarlanmış. Leman Gölü yakınlarındaki ‘İngiliz Bahçesi’, Rath Müzesi, Büyük Tiyatro, Cenevre Müzik Konservatuarı ve Victoria Konser Salonu gibi sanat merkezlerine ev sahipliği yapan General Guillaume Henri Dufour’un atlı heykeliyle gelenleri karşılayan ‘Neuve Meydanı, görüldükten sonra Fransa’nın Venedik’i Annecy’e hareket ediyoruz. İçinden şırıl şırıl suların aktığı, her pencereden çiçeklerin fışkırdığı, kocaman bir dağ gölünün kıyısına kurulmuş yemyeşil parklarla çevrili bu rüya beldesinde günümüzü tamamladıktan sonra Annemasse’deki konaklama yapacağımız otelimize yerleşme, serbest zaman, Konaklama 3* Appart’City Annemasse Centre otelotelimizde.
2 Gün: ANNEMASSE - LOZAN – MONTRÖ – BERN - LUZERN
Sabah kahvaltı sonrası ilk durağımız kazanılan Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası hukuki temelini oluşturan antlaşmanın yapıldığı Lozan şehri. Lozan gezimizde Lozan anlaşmasının imzalandığı Beau Rivage Oteli, İsviçre’nin en çok ziyaret edilen Olimpiyat Müzesi bahçesi, Ouchy Liman Bölgesi (Le Port d’Ouchy), görüldükTen sonra Palmiye ağaçlarıyla ve rengarenk çiçeklerle döşeli sahilinde Charlie Chaplin anıtının yanı sıra gölün içerisinde bulunan bronz çatal ve denizatı heykelleri ile çok beğeneceğiniz Vevey’deyiz. Daha sonra boğazlar anlaşmasıyla belleğimize yer eden, bağlar, göl ve arkasında dağ manzarası ile farklı güzellikler sunan Montrö’de kısa bir moladan sonra Orta Çağ atmosferini içinde barındıran büyülü kent Bern’i geziyoruz. Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki üç tarafı Aare Nehri ile çevrili, içerisinde birçok tarihi yapıyı barındıran eski şehir Altstadt, 100 metrelik kulesiyle Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki Bern Katedrali, 800 yıldır varlığını koruyan Bern’in simgesi saat kulesi, 1246 yılında inşa edilmiş hapishane kulesi Kafigturm, 220 farklı gül çeşidinin görülebileceği ve eski şehir manzarasının seyredilebileceği Rosangarden (gül bahçesi) görülerek Bern gezimizi tamamlayarak konaklama yapacağımız Luzern bölgesindeki 4* City Brunnen Hotel otelimiz yerleşme. Konaklama otelimizde.
3 Gün: LUZERN – ZÜRİH - SCHAFFHAUSEN REN ŞELALESİ - FREİBURG - MULHOUSE
Sabah kahvaltıdan sonra ünlü şair Alexander Dumas’ın “İsviçre bir istiridye ise Luzern onun içindeki incidir” dediği, Luzern’e geçiyoruz. Kuğuların yüzdüğü gölde 1333 yılında tahtadan yapılmış sardunyalarla süslü, üzerinde 100’e yakın yağlı boya resmin sergilendiği Chapel Köprüsü, Fransız Devrimi sırasında hayatlarını kaybeden İsviçreli paralı askerler anısına tasarlanmış mızrak yarası almış aslan figürlü heykel, son olarak Reuss Nehri kenarında yapılacak yürüyüş sonrası doğa ve sakinliğin cenneti Zürih’e hareket ediyoruz. Zürih’e varışımızın ardından yapılacak panoramik turumuzda; iki kulesiyle şehrin sembollerinden Evangelist Kilisesi, İsviçre‘nin en büyük saatinin bulunduğu St.Peterskirche Kilisesi’ndeki saat kulesi, dünya markalarının ve şık restoranların bulunduğu şehrin en gözde caddesi Bahnhoff Strasse, Limnat Nehri’nin kenarında bulunan keyifli yürüyüş yolu Schipfe ve biraz dik bir yokuştan çıkarak harika bir şehir manzarası sunan Lindenhof Parkı görüldükten sonra Zürih’e sadece 45 dakika uzaklıkta her yıl milyonlarca turistin, 150 metre genişlikte ve 23 metre derinlikte Rhein Nehri’nin çılgın sularını görmek için Schaffhausen’e akın ettiği müthiş etkileyici Avrupa’nın en büyük şelalesi Ren Şelalesi’ndeyiz. Günümüzün son durağı Almanya Kara Ormanlarının şirin şehri Freiburg. “Bächel“ yani yolların kenarında yer alan toplam uzunluğu 15.5 km ile tüm eski şehri kaplayan küçük kanalcıklar, 116 metre yüksekliğindeki kulesiyle nerede olursanız olun görebileceğiniz Freiburger Münster (Katedral), şehirde sizi en çok şaşırtacak dünya mutfağından envayi çeşit yemeğin bulunduğu bir cennet olan Markhalle (Kapalı Pazar), büyük meydan Münsterplatz, eski ve yeni belediye binaları Rathausplatz, üzerinde pek çok hediyelik eşya dükkanı, mağaza zinciri, kafe ve restoranın olduğu Kaiser Joseph Caddesi, gençlerin yoğun olarak toplandığı bir başka meydan ve aynı zamanda şehrin buluşma noktası Augustiner Platz, şehrin en keyifli kafe, bar ve bira bahçelerini görebileceğiniz Gerberau ziyareti sonrası otelimize yerleşmek için Mulhouse gidiyoruz. Konaklama 3* Appart’city Mulhouse otelimizde.
4 Gün: MULHOUSE – COLMAR – EQUEİSHEİM - – REQUEWİHR – STRASBURG
Sabah kahvaltı sonrası Fransa’nın saklı cenneti Alsace bölgesinin turistik başkenti Colmar’a geçiyoruz. Rengarenk binaları, aslında Venedik’te olduğundan çok daha dar ve kısa kanallarıyla kelimenin tam anlamıyla bir peri masalını andıran Colmar’ın en ünlü bölgesi “Küçük Venedik” (Petite Venice). Küçük Venedik’e yaklaşırken karşımıza çıkan gotik mimarinin özelliklerini taşıyan eski gümrük binası Koifhus, Rhein Nehri boyunca 1200’lü yıllardan kalmış pencere ve balkonlarından çiçekler sarkan rengarenk tarihi binalar, etkileyici Saint Martin Kilisesi, Mısır Çarşısına benzer oldukça ilgi çekici kapalı çarşı Marche Couvert, Rönesans döneminden kalma şimdilerde restorant olarak kullanılan, asık suratlı kafa figürleriyle kasabadaki en ünlü yapılardan Maison des Têtes yani Kafalar Evi, 1200’lü yıllarda inşa edilmiş heybetli yapısıyla Dominicains kilisesi, 1537’den günümüze iki katlı sekizgen yapısı ile Colmar’ın en ünlü evlerinden Pfister Evi, görüldükten sonra hemen yanıbaşındaki, Alsace’sın bir başka cennet köyü Equisheim’i geziyoruz. Bir diğer şirin köy 1200’lü yıllardan kalma Orta Çağ Dolder Kulesi ile dikkat çeken, dağların eteklerine yayılmış üzüm bağlarıyla çevrelenmiş, gezerken insana buralar gerçek mi dedirten Alsace’nin en güzel köylerinden Requewihr. Günümüzün son durağı Avrupa Başkenti unvanına sahip Strasburg’a hareket ediyoruz. Öğleden sonra Strasburg’a varışımızı takiben yapılacak şehir turumuzda Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi binaları, etrafında rengarenk Alsace evlerinin bulunduğu Petit France bölgesi, dünyanın en yüksek 6. kilisesi ve gotik mimarinin en güzel eseri kabul edilen şehrin kalbi Notre Dame, tarihi kent merkezi Grand İlle de Notre Dame’nin karşısındaki şehrin en ünlü yapılarından Kammerzell Evi, Barok mimarisinin en üst sınırı denilen Rohan Sarayı görüldükten sonra 3* Holiday Inn Express Strasbourg - Sud, an IHG Hotel otelimize transfer, konaklama Strasburg otelimizde.
5 Gün: STRASBURG – HEİDELBERG – ROTHENBURG
Sabah kahvaltı sonrası Almanya’nın en güzel kasabalarından Heidelberg’e hareket ediyoruz. Neckar Nehri kenarında, Orta Çağ’dan kalma Almanya’nın tartışmasız en güzel ve romantik şehirlerinden Heidelberg turumuzda Avrupa’nın sadece yayalar için ayrılmış olan en uzun caddesi ünvanına sahip, 1,5 km’lik uzunluğuyla şehrin kalbinin attığı Hauptstrasse, ortasında bir Herkül heykeli ve çeşme bulunan Marktplatz Meydanı, Neckar Nehri tarafından ikiye ayrılmış, üzerinde bulunan 200 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki tablo güzelliğinde bir görünüm sergileyen Eski Köprü, bazı yerleri yıkılmış olsa da görkemli ve görmeye değer, şehrin olağanüstü manzarasını seyredebileceğiniz, sırtını yeşil ormana dayayan Heidelberg Kalesi(dışardan, kale içi hariç) görülüp verilecek serbest zaman sonrası Almanya Romantik Yol’un turistik başkenti Rothenburg’a hareket ediyoruz. Yol üzerinde kısa bir moladan sonra meydanlara açılan Arnavut kaldırımı sokaklar, bakımlı eski evlerle romantik yolun gözbebeği Rothenburg’a varıyoruz. Yılda 15 milyon turistin ziyaret ettiği Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki Rothenburg gezimizde şehrin en güzel ve en fotojenik meydanı Plönlein, Belediye Binası’nın (Rathaus) bulunduğu şehrin ana meydanı Markt Meydanı, şehri baştan başa saran 2,5 km uzunluğunda 42 kulenin bulunduğu surlar, yöresel dantel işlemeler satan minik dükkanlar, oyuncakçılar, minik pastaneler ile süslü Schmiedgasse Caddesi gezilerek otelimize yerleşme, ardından serbest zaman. Konaklama 3* Hotel Merian Rothenburg otelimizde.
6 Gün: ROTHENBURG – MÜNİH – SALZBURG
Sabah kahvaltının ardından Bavyera eyaletinin başkenti Münih’e hareket ediyoruz. Yol üzerinde Enchingen’de kısa bir moladan sonra öğlen saatlerinde varacağımız Münih şehir turumuzda müzeler, kafeler, dükkanlar, tarihi yapılar ve kiliselerle Münih’in en hareketli merkezi Marienplatz, zarif kubbeleri etkileyici Çan Kulesi’yle eski belediye binası Altes Rathaus, cephesinde krallar, prensler, dükler ve halk kahramanlarının heykellerinin olduğu, Münih denilince ilk akla gelen yapı yeni belediye binası ve Orta Çağ’da surlarla çevrili şehrin üç ana kapısından biri Isartor Kapısı görüldükten sonra Mozart’ın notalarının yükseldiği Salzburg’a hareket ediyoruz. Salzburg’un en önemli ve en gözde yerlerinden 900 yıllık tarihe sahip Avrupa’nın en büyük kalesi Festung Hohensalzburg(dışarıdan), çiçekler ve birbirinden etkileyici heykellerle donatılmış sahip Mirabell Sarayı bahçesi, Orta Çağ, Barok ve Rönesans dönemine ait binaların bulunduğu eski şehir ve Residence Meydanı, aşıkların aşklarının sonsuza dek sürmesi için dileklerini yazdıkları kilitlerin asıldığı Makartsteg köprüsü, kuşların ve nehrin sesi ile oluşan mükemmel senfoniyi banklarda oturarak iliklerinize kadar hissedebileceğiniz Salzburg şehrini ikiye ayıran Salzach Nehri, tabelaları ferforjeden yapılmış ünlü markaların mağazalarının olduğu Salzburg’un kalbi ve en güzel caddesi Getreidegasse Caddesi, Getreidegasse Caddesi üzerinde dikkatinizi çekecek Mozart'ın doğduğu ev(dışardan görülecek) , altın rengi kocaman bir küre üzerinde ayakta duran bir adam heykeli ile Kapitelplatz birbirinden güzel kafelerin, seyyar kütüphanelerin bulunduğu Mozart’ın ihtişamlı heykelininde bulunduğu Mozartplatz, Barok mimarinin en güzel örneklerinden dış cephe kabartmaları, heykelleri ve iç mekânı ile göz alıcı Salzburg Katedrali görüldükten sonra FourSide Hotel Salzburg otelimize yerleşme. Geceleme otelimizde.
7 Gün: SALZBURG - HALLSTATT – LJUBLJANA
Sabah kahvaltının ardından dünyada görülmesi gereken 100 yerden biri olarak geçen Hallstatt’a hareket ediyoruz. Göl kıyısına kurulmuş ve etrafı dağlarla çevrilmiş olan büyüleyici Hallstatt gölü kenarında kuğuları ve muhteşem manzarayı izleyerek yapılacak yürüyüş sonrasında verilecek serbest zamanda sizi UNESCO dünya mirası listesinde yerini almış Hallstatt’ın muhteşem güzelliği, sakinliği ve huzuruyla baş başa bırakıyoruz. Büyüleyici Hallstatt Gölü’nden ayrılarak Avrupa’nın en yeşil şehirlerinden Ljubljana ‘ya hareket ediyoruz. Akşamüstü saatlerinde Ljubljana’ya varış. 4* Radisson Blu Plaza Hotel Ljubljana otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
8 Gün: LJUBLJANA – BLED GÖLÜ – İSTANBUL
Sabah kahvaltı sonrası Ljubljana şehir turumuza başlıyoruz. İçinden nehir geçen diğer şehirler gibi Ljubljana’da bir köprüler şehri. Eski dönemde ayakkabıcıların ürünlerini sergiledikleri şehrin merkezindeki en eski Kunduracılar Köprüsü, şehrin kalbinin attığı Üçlü Köprü, rengarenk aşk kilitleriyle süslü Kasap Köprüsü ile şehrin ve Slovenya bayrağının sembolü olan Ejderhalar Köprüsü, oldukça renkli ve akşamları cıvıl cıvıl olan Ljubljana’nın kalbinin attığı Preseren ve Kongresni Meydanı, duvarları grafiti ile dolu, sokaklarında eski ayakkabıların sarkıtıldığı, vakit geçirmesi inanılmaz keyifli Trubarjeva Caddesi ve ardından 11.yüzyıl yapımı Ljubljana Kalesi’ni de dışarıdan gördükten sonra Avrupa’nın en güzel 10 kasabası listesine giren sosyal medyada fotoğraflarını görüp iç çektiğimiz “Keşke ben de bir gün orada olsam ” diyeceğimiz Slovenya’nın Bled Gölü’ne hareket ediyoruz. Gölün yüzeyinden 100 metre yükseklikte sarp kayalıklar üzerine konumlanmış Orta Çağ stili mimarisiyle görenleri büyüleyen kalesi ve gölün tam ortasında 17. yüzyıla ait Barok tarzda inşa edilmiş ihtişamlı kilisesi ve huzuru iliklerinize kadar hissedeceğiniz Bled Gölü çevresinde yapacağımız yürüyüşle Bled gölü gezimizi tamamlayarak Ljubljana Havalimanı’na hareket ediyoruz. Türk Havayolları’nın TK 1064 sefer sayılı uçuşu ile saat 19.55’de İstanbul’a hareket. 23:15’de İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.