Sabah otelde aldığımız kahvaltımızın ardından Karadeniz denildiğinde akla ilk gelen ürün olan ve istatistiksel olarak ülkemizde en çok tüketilen ürünlerin başında gelen çay bitkisinin sofralarımıza ulaşana kadar hangi aşamalardan geçtiğini öğrenebileceğimiz çay fabrikası ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. İkram edilen çaylar eşliğinde yapılacak sunumda çay hakkında bilmediğimiz birçok şeyi yerinde öğrenme fırsatı bularak ulusal marketlerde bulunması çok zor olan Mayıs Çayını alabilme imkânımız oluyor. Çay fabrikası gezimiz sonrasında el işçiliklerinin bölgedeki en meşhur ilçesi olan Sürmene’ye ulaşıyoruz. Sürmene’de Karadeniz yaylaları ve ormanlarında üretilen kestane/çiçek balı, yöresel muhlamalık peynir, tereyağı, mısır unu gibi ürünleri de alabileceğimiz serbest zamanımızın ardından binlerce yıllık el sanatı kültürünün evrensel boyuta ulaştığı Sürmene bıçaklarının hangi aşamalardan geçtiğini öğreneceğiz ve Sürmene bıçağı alma imkânı bulacağız. Alışveriş molamızın ardından çay toplama makasını alıp çay bahçesinin içine girerek hem çay topluyoruz hem de hatıra fotoğraflarımızı çekiniyoruz. Sonrasında Çaykara'ya geliyor ve buradan Uzungöl’ e çıkıyoruz. Deniz seviyesinden 1090 m yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır. Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen Deresi’nin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl, “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki “Şerah” Köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar özelliktedir. Karadeniz’in en meşhur gölü olan Uzungöl çevresinde yapacağımız gezimiz sonrasında otobüsümüze binerek organik tekstilin en önemli unsurlarından birisi olan, alerji cilt-deri hastalıklarında kullanılması şiddetle tavsiye olunan kenevir dokumaları görebileceğimiz, yöresel kıyafetlerin vazgeçilmezi Karadeniz keşan ve poşularını bulabileceğimiz Rize Bezi Dokuma Atölyesine geçiyoruz. Rize Bezi dokumalarında alacağımız sunum sonrasında otelimize geçiyoruz.
Otelimizde alacağımız akşam yemeğinin ardından dileyen misafirlerimizle gece ışıklandırmaları ile meşhur olan Batum Gezisine ( EKSTRA) gidiyoruz. Sarp sınır kapısında giriş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Gürcistan/ Acara bölgesine geçiyoruz. Hz. İsa’nın on iki havarisinden biri olan St. Mathias`ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio- Apsaros Kalesi’ni (panoramik) görüyoruz. Poseidon Heykeli, Tiyatro Binasını, Medea Heykelini ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanını göreceğiz. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra serbest zaman vereceğiz. Serbest zamanımızın ardından Türkiye’ye dönüyoruz. Türkiye’ye girerken Duty Free’den rehberinizin belirleyeceği bir zaman süresince alışveriş yapma imkânı bulabileceksiniz. Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra otelimize geçiyoruz.