1 Gün: İSTANBUL - MARSİLYAİstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde saat 04:00’de hazır bulunulması. Check–in işlemlerinin ardından Türk Havayolları TK1365 sefer sayılı uçuşu ile saat 07:30’da Marsilya’ya hareket. Yerel saat ile 09:45’te Marsilya’ya varışın ardından özel otobüsümüzle Marsilya şehir turumuza başlıyoruz. Avrupa’dan Akdeniz’e seyahat eden ve Afrika, Asya ve Amerika’ya giden gemilere binen turistlerin merkezi 1848‘de inşa edilmiş Marsilya manzarasını çok güzel gözlemleyebileceğiniz Gare de Marseille-Saint- Charles, Pek çok irili ufaklı tekneye ev sahipliği yapan, birbirinden şık butikleri, leziz yemekler sunan restoranlarıyla Marsilya’nın Akdeniz’le buluşan canlı, hareketli ancak bir o kadar da eski ama güzel limanı yüzyıllardır Marsilya’nın kalbi ve ruhu olmuş Vieux-Port, günün her saati dolup taşan şehrin en kült ve en şık caddelerinden La Canebière, 1896 yılında yapılmış Fransa’nın en önemli ve etkileyici yapılarından Katedral Del La Major, Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi tahta panjurlu pastel renkli evleri, müzeler, sanat galerileri ve görkemli belediye binasıyla eski kent La Panier La Panier’in küçücük ama son derece kalabalık meydanı Place de Lenche, görüldükten sonra serbest zaman. Arzu eden misafirlerimize serbest zamanda Marsilya’nın kalbinden başlayan ve Corniche Kennedy bulvarı üzerinden Marsilya’nın muhteşem sahil deniz manzarasını takip ederek Marsilya’nın adeta simgesi olmuş, 154 metre yükseklikten kentin 360 derece muhteşem panoramik görüntüsünü seyredebileceğiniz tarihi şaheser Basilique Notre-Dame de la Garde ziyaret ( extra 15 € ). Akşamüzeri otelimize yerleşme, konaklama Marsilya otelimizde.
2 Gün: MARSİLYA – AVİGNON – AIX EN PROVENCE – MARSİLYA Sabah kahvaltısından sonra serbest zaman. Arzu eden misafirlerimize Avignon, Aix En Provence turu ( extra 70 €) ilk olarak Fransa’nın en şık kentlerinden biri olan Aix en Provence’e hareket ediyoruz. Lavanta tarlaları, üzüm bağları, empresyonist ressamlar, dar sokaklar, birbirinden güzel binalar, çiçekli balkonlar, irili ufaklı meydanlar, her biri sanat eseri çeşmeleriyle Aix en Provence’ı gezdikten sonra barındırdığı tarihsel mirasla Avrupa’nın en önemli kültür şehirlerinden Avignon’a hareket ediyoruz. Rhône Nehri’nin kıyısında 70 sene Papalığın bizzat merkezi olmuş Avignon'da mutlaka görülmesi gereken; Ülkenin en çok ziyaret edilen 10 yapısı arasındaki Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde bulunan Saint Benezet Kemeri (her ikisi de dışardan ziyaret) ve Saint Pierre kilisesini takip eden yokuşu çıkınca havuzlu bahçeden sonra Saint Benezet kemer manzaralı Rhein Nehrinin muhteşem görüntüsü ile büyüleyici Avignon gezimizden sonra akşam saatlerinde Marsilya ‘ya dönüş, serbest zaman. Konaklama otelimizde
3 Gün: MARSİLYA – CANNES – NİCESabah erken alınacak kahvaltısı sonrası Nice ‘e hareket ediyoruz. İlk durağımız dünya jet sosyetesinin gözdesi ve Fransız Rivierası diye bilinen, film festivali, kumarhaneleri, deniz ürünleri restoranları ve beş yıldızlı otelleri ile Cote d'Azur’un en meşhur şehri Cannes’ı geziyoruz. Cannes gezimizin ardından öğlen saatlerinde Nice deyiz. Palmiye ağaçlarının belirlediği yolları, altın kuma bulanan sahilleri ve şehre ruh katan festivalleriyle Nice şehir turumuza başlıyoruz. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla capcanlı bir atmosferi olan Chagall ve Matisse gibi en üretken sanatçıların yaşamayı seçtiği nefis bir mahalle Eski Şehir (Vieux Nice), malikanelerin ve dar sokakların açıldığı en güzel meydanlardan olan Place Rosetti Meydanı, 2000 yıl önce Yunanlıların şehirde ilk yerleştiği, günümüzde bir park alanı olan, harika manzarasında kendinizden geçeceğiniz Colline du Chateau (Kale Tepesi), meydandaki rengârenk oturan adam heykelleri ve kırmızıya çalan artneuveu binalarıyla Nice’in en popüler noktası ve alışveriş, yeme-içme merkezi Massena Meydanı ve son olarak Çicek Pazarı ile Nice gezimiz 5 km uzunluğunda Nice’in efsanevi yürüme yolu Promenade des Angleis ile sona eriyor. Arzu eden misafirlerimize Monaco-Monte Carlo turu ( extra 50 € ) Eğlenceli gece hayatı, etkileyici bahçeleri, sanatın en iyi örneklerinin buluştuğu galerileri ve prestijli butikleri ile Fransa’nın otuz beş bin nüfuslu minicik bağımsız şehir devleti Monaco ve dünyanın en ünlü kumarhanesinin bulunduğu Monte Carlo, ziyaret ettikten sonra Nice’e dönüş serbest zaman. Konaklama otelimizde.
4 Gün: NİCE – CENOVA Kahvaltı sonrası Fransa yı terk ederek İtalya’ya geçiş yapıyoruz ve öğle saatlerinde Cenova'dayız. Şehrin tarihi ve turistik cazibe merkezi Piazza De Ferrari, en önemli ve en popüler tarihi yapısı olan San Lorenzo Katedrali, yaklaşık 22 kilometrelik rıhtımı ile Akdeniz’in en büyük iki limanından biriolan Genova limanı, muhteşem saraylar ve tarihi binalarla dolu şehirdeki en hareketli yerlerden Garibaldi Caddesi gezildikten sonra serbest zaman. Otelimize yerleşme arzu eden misafirlerimize Portofino Turu ( extra 35 € ). uğruna aşk şarkıları yazılan, aşkların en sosyetik limanı, zenginlik ve güzelliğin bütünleştiği dünyanın en güzel sahil kasabalarından Portofino’dayız, çıkması biraz zahmetli olsa da harika fotoğraf görüntüsü alınabilecek Castello Brown Kalesi’nde ve Portofino limanındaki gezimiz sonrası sırtı yemyeşil tepelerle kaplı, kestane ve palmiye ağaçları ile renkli evlerin bulunduğu şirin Santa Margherita ’da kısa bir sahil yürüyüşünden sonra Cenova’ya dönüyoruz.. Otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
5 Gün: CENOVA – CİNQUE TERRE – PİSA - FLORANSAKahvaltı sonrası dağlar ile deniz arasındaki yamaç ve vadilere tünemiş ufacık 5 köyden oluşan UNESCO’nun dünya mirası olarak koruma altına alınmış renkli binalar ve muhteşem manzarasıyla ‘Cinque Terre’ nin şirin kasabası Manorala’dayız, patikalarda yapacağınız yürüyüşler sırasında şahit olduğunuz muhteşem manzaralar, mis gibi yasemin kokuları ve meltemin getirdiği deniz kokusu, duyduğunuz tek ses cıvıl cıvıl kuş sesleri ve zaman zaman sarp kayalara çarpan dalgaların sesi sizleri büyüleyecek. Cinque Terre’den ayrıldıktan sonra Pisa’ya doğru yola çıkıyoruz.(extra 15 €) Ulusal simge olarak herkesin belleğinde yer etmiş beyaz mermerden yana yatmış ünlü Pisa kulesi, ve Mucizeler Meydani, Katedral, Vaftizhanenin görüleceği Pisa’yı gezdikten sonra İtalya’da sanatın, tarihin ve lezzetin kalbi Floransa’ya hareket ediyoruz. Floransa şehir turmuzda ; Arno nehri çevresinde kurulu Floransa âdeta bir açık hava müzesi gibi…Mermer heykellerle çevrili son derece görkemli Piazza della Signoria (Signoria Meydanı), meydanın ortasındaki Neptün havuzu, Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in heykeli, şehri ikiye ayıran Arno nehrinin üzerindeki 14.yüzyıldan kalma her iki yanındaki kuyumcu dükkanlarıyla ilgi çekici Ponte Vecchio Köprüsü, Dünya çapında Rönesansın en nadir örneklerinin bulunduğu Uffizi Sanat Galerisi bahçesi, mimarlık harikası olarak kabul edilen Duomo meydanındaki gösterişli muhteşem işciliğiyle Santa Maria del Fiore Kathedrali, çan kulesi, Vaftizhane ve son olarak da merdivenleri tırmanarak Floransa şehrinin çatısı sayılan muhteşem sehir manzaralı Michelangelo Meydanı'nda Floransa yı kuşbakışı seyrederek Floransa gezimizi tamamlıyoruz. Konaklama otelimizde.
6 Gün: FLORANSA – VENEDİK – PADOVASabah kahvaltısından sonra İtalya’nın en çok turist çeken suların içindeki dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden Venedik’e hareket ediyoruz. Öğlen saatlerinde Venedik’e varışımızdan sonra şehir turumuzda görülecek yerler ; siyasi ve dini olayların merkezinde yer almış, günümüzde sosyal hayatın en canlı olduğu noktaların başında gelen San Marco Meydanı,hemen yanıbaşında Ayasofya dikkate alınarak inşa edilmiş San Marco Bazilikası, görkemiyle kente denizden gelenlerin ilk dikkatini çeken yapı Dükler Sarayı, üzerinde yoğun bir su trafiğini, çevresinde ise birbirinden güzel pek çok tarihi yapıyı barındıran Büyük Kanal, Büyük Kanal üzerinde bulunan geçiş yollarının en eskisi olan Rialto Köprüsü, kenti veba salgınından kurtardığına inanılan Hz. Meryem adına 1687’de inşa edilmiş Santa Maria della Salute Bazilikası, 99 metre yüksekliğe sahip Aziz Mark’ın Çan Kulesi ile Venedik’de görülecek yerleri tamamladıkdan sonra serbest zaman.Serbest zamanda arzu eden misafirlerimize Murano- Burano adalar turu (extra 45 € ) Venedik’ten yalnızca yarım saat uzaklıkta kanalların iki yanında uzanan irili ufaklı, her biri farklı renkte oyuncağa benzeyen evler, daracık sokaklar ve geniş avlular attığımız her adımdan keyif alacağınız ‘Dünyanın en renkli on yerinden bir tanesi’ olarak gösteriliyor. Murano adası cam işçiliği ile Burano adası ise dantel işçiliği ve renkli evleri ile ön plana çıkarken adaların sokaklarında yürürken yaşamın doğallığı ve kanalın eşsiz güzelliği sizi hiç yalnız bırakmıyor. Gezi sonrası Venedik’e dönüş. Otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde
7 Gün: PADOVA - LJUBLJANASabah kahvaltısından sonra Padova’dan ayrılarak Avrupa’nın en yeşil şehirlerinden Ljubljana‘ya hareket ediyoruz.Öğlen saatlerinde varacağımız içinden nehir geçen diğer şehirler gibi Ljubljana da bir köprüler şehri. Eski dönemde ayakkabıcıların ürünlerinisergiledikleri şehrin merkezindeki en eski Kunduracılar Köprüsü, şehrin kalbinin attığı Üçlü Köprü, rengarenk aşk kilitleriyle süslü Kasap Köprüsü ile şehrin ve Slovenya bayrağının sembolü olan Ejderhalar Köprüsü, oldukça renkli ve akşamları cıvıl cıvıl olan Ljubljana’nın kalbinin attığı Preseren ve Kongresni Meydanı, duvarları grafiti ile dolu. Sokaklarında eski ayakkabıların sarkıtıldığı, vakit geçirmesi inanılmaz keyifli Trubarjeva Caddesi veardından 11. yüzyıl yapımı Ljubljana Kalesi’ni de dışarıdan gördükten sonra sizleri Ljubljana’nın canlı, güzel, son derece keyifli ortamı ile serbest bırakıyoruz. Arzu eden misafirlerimize Postajna Mağarası tur (extra 50 €.) Unesco tarafından koruma altına alınmış, belli bir kısmına muhteşem manzaralar eşliğinde 5 km içerden trenle gidilen dünyanın en uzun yeraltı mağarası. Rehber eşliğinde sarkık ve dikiklerin arasında yapacağınız yürüyüşle bu doğa harikasının etkileyiciliğin kesinlikle hayran kalacaksınız. Postajna Mağarası gezimiz sonrası Ljubljana ya dönüş. Otelimize yerleşme .Konaklama otelimizde.
8 Gün: LJUBLJANA - BLED GÖLÜ - İSTANBULSabah kahvaltısından sonra Ljubljana da serbest zaman. Arzu eden misafirlerimize Bled Gölü turu ( extra 30 €). Sürekli sosyal medyada fotoğraflarını görüp iç çektiğimiz “Keşke ben de bir gün orada olsam !” diyeceğimiz seyahat rotaları vardır. Avrupa’nın masalsı göllerinden biri olan Bled Gölü tam bir doğa harikası. Gölün yüzeyinden 100 metre yükseklikte sarp kayalıklar üzerine konuşlanmış Ortaçağ stili mimarisiyle görenleri büyüleyen kalesi, gölün tam ortasında 17. yüzyıla ait Barok tarzda inşa edilmiş ihtişamlı kilisesi, etrafında yapacağınız yürüyüşle huzuru iliklerinize kadar hissedeceğiniz doğanın insanlığa armağanı, güzelliği dillere destan Bled gölü gezimizden sonra şehre dönüş, havalimanına hareket , Türk Havayolları’nın TK 1064 sefer sayılı uçağıyla saat 18.10’da İstanbul’a hareket. Yerel saat 22.30’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.