Rehberimiz ile İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında uçuştan 3 saat önce buluşma ve check-in işlemlerimizin ardından Doha aktarmalı Tokyo uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Geceleme uçakta

Tokyo Narita Havalimanına inişimizin ardından yapacağımız panoramik turunun ardından otelimize transferimiz gerçekleşiyor. 

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Tokyo Şehir Turuna katılabilirler. Şehir turunda ilk göreceğimiz yer Ana Saray, İmparatorluk ailesinin özel konutları, arşiv, müze ve idari ofisler olmak üzere birçok binayı içeren Tokyo İmparatorluk Sarayı olacak. Tokyo İmparatorluk Sarayı, 15. yüzyılda Şogu'nun ikamet ettiği eski bir kalenin bulunduğu alana inşa edilmiştir. 19. yüzyılda, İmparator Meiji kraliyet hanesini Kyoto'dan Tokya'ya taşıdığında burası da kraliyet ailesinin mülkü olmuştur. Binaların çoğu İkinci Dünya Savaşı'nda tahrip edildiğinden dolayı, bugün saraydan kalan en eski eşyalar sadece 50 yıllıktır. İkinci durağımız lüks butiklerin yanı sıra birinci sınıf kokteyl ve suşi barlarıyla dolu olan şehrin en popüler alışveriş bölgelerinden biri olan Ginza bölgesi olacak. Ginza, dünyanın en lüks alışveriş bölgelerinden biri olarak bütün dünyadan sayısız turiste ev sahipliği yapmaktadır. Ardından Budist tapınağı olan, Tokyo’nun en eski ve en renkli tapınaklarından biri olarak kabul edilen Asukasa Tapınağı ya da diğer bir adıyla Sensoji Tapınağı olacaktır. Santa-jama (Üç Tanrının Tapınağı) olarak da adlandırılan Asakusa, hem turistler hem yerel halk tarafından oldukça ilgi görmektedir. II. Dünya Savaşı'nın son senesindeki bombalı saldırılardan sonra Tokyo'da ayakta kalabilen nadir tapınaklarındandır, bu sebeple binanın orijinal yapısı hâlâ bozulmamıştır. Tapınak her sene mayıs ayında düzenlenen Santa Festivali'ne de ev sahipliği yapmaktadır. Efsaneye göre 2 balıkçı erkek kardeş tarafından, merhamet tanrıçası Kannon’a saygılarını sunmak adına inşa edilmiş olan Asukasa Tapınağı’nın ardından Nakamise adı verilen alışveriş caddesini görüyoruz. Ardından, Tokyo’nun dünya çapındaki en ünlü mahallelerinden biri olan Akihabara ziyaretimiz ile turumuza devam ediyoruz. Akihabara, küçük işporta tezgahlarından çok büyük alışveriş merkezlerine kadar farklı türde elektronik mağazalarıyla ünlü son derece kalabalık bir alışveriş bölgesidir. Tur sonrası vereceğimiz serbest zamanın ardından gemiye transferimiz gerçekleşiyor.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Ashi Gölü & Fuji Manzaralı Kasabalar Turuna katılabilirler. Shimizu Limanı’na yanaşmasıyla beraber yaklaşık 1,5 saat mesafede bulunan masalsı Ashi Gölü’ne gidiyoruz. Burada yaklaşık yarım saat sürecek tekne gezisi sonrası Fuji Dağı etrafındaki gelenksel Japon kültürünü en iyi şekilde tanıyabileceğimiz kasabaları geziyoruz. Japonların ünlü Fuji Dağı manzaralı bu kasabaların efsanevi öykülerini dinlerken büyükşehirler dışındaki yaşantıyı en iyi şekilde tanıyabileceğimiz bir gezi sonrası tekrardan

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Nagoya Kalesi Honmaru Sarayı turuna katılabilirler.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin esktra olarak organize edeceği Nijo Kalesi & Heian Shrine turuna katılabilirler. Nijo Kalesi ve Kyoto Şehir Turuna başlıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak tanınan Nijo Kalesi, 17. yüzyılda Japonya'nın feodal döneminin kale mimarisinin hayatta kalan en iyi örneğidir. Neredeyse tamamen selviden inşa edilen abartılı iç mekanlar, altın varak ve özenle hazırlanmış ahşap oymalarla süslenmiştir. Shogun'un korunması için, Nijo Kalesi'nin inşaatçıları "bülbül" olarak bilinen zeminleri inşa ettiler; Koridorlara bir davetsiz misafir girse, yerler kuşlar gibi gıcırdıyordu. Kaledeki odaların bazılarında özel kapılar ve korumaların saklanacağı gizli odalar da bulunuyor. Daha sonra Barış Mabedi olarak da bilinen Heian’e doğru yola çıkıyoruz Kyoto'daki en önemli ve görsel açıdan etkileyici Şinto mabetlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Şehirden hüküm süren ilk ve son imparatorların ruhlarına adanan 82 fit yüksekliğindeki torii kapısı, Kyoto'nun 795'teki kuruluşunu anmak için 1895'te inşa edildi. Turumuz esnasında Nijo Kalesi (Ninomaru Sarayı) ve Heian Tapınağı (Şinto Sunağı) içinde fotoğraf ve videoya izin verilmese de, Altın Köşk'e yaptığınız dış ziyaret, fotoğraf çekmeye değer birçok çekim sağlar. UNESCO Dünya Mirası Alanı ve Ulusal Özel Tarihi Sit Alanı olarak listelenen Pavilion, Japonya'daki en popüler cazibe merkezlerinden biridir. Turumuzun bitiminde gemimize geri dönüyoruz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin esktra olarak organize edeceği Kyoto Turuna katılabilirler. Japon İmparatorluğunun 1100 yıl başkentliğini yapmış olan kent günümüzde ülkenin kültür ve tarih başkenti olarak görülmekte ve her yıl artan bir ilgiyle milyonlarca ziyaretçisine unutulmaz anlar sunmaktadır. Her köşesinde bir hazine bulunan Kyoto kent UNESCO dünya mirası listesinde bulunan 17 yere sahiptir. Bizlerde bu gezimizde listenin en tepesinde bulunan Kiyomizudera ve Kinkakuji tapınaklarını görme şansını yakalıyoruz. Kiyomizu Tapınağı, Japonya'daki en önemli Budist tapınaklarındandır. Tarihi, ahşap mimarisi ve ziyaretçilerine sunduğu muhteşem Kyoto manzarasıyla bu önemi fazlasıyla hak ediyor. Özellikle Japon ziyaretçilerin uzun bir hayat, başarılı bir eğitim ve şanslı bir aşk hayatı için ü. ayrı suyundan içmek üzere sıraya girdikleri Otawa şelalesi, tapınağın buraya kuruluş nedenlerinden biridir. Dilerseniz siz de içebilirsiniz. Ama unutmayın ü.ünden de içmek aç gözlülük olarak görülmektedir. Hemen girişinde bulunan ünlü alışveriş sokağında ise Japonya'ya ait her türlü hediye ve tatlıları bulmak, tatmak mümkün. Sonraki noktamız olan Kinkaku Tapınağına gitmek üzere aracımıza binip Kiyomizudera'dan ayrılıyoruz. Kinkakuji(Altın Köşk Tapınağı) bir Zen tapınağı olarak tanınmıştır. Asıl ona ün katan özelliği ise, altın varaklarla kaplı olması ve bu göz alıcı g.rüntünün hemen yanı başında bulunan göletteki yansımasıyla ortaya çıkan nefes kesici manzarasıdır. İçinde bulunduğu bahçe ve diğer tarihi yapılarıyla Kyoto'nun en değerli hazinelerinden biridir. En güzel fotoğraflarımızı çektikten sonra tekrar aracımızla buluşup Japon kültürünün en ilgi çeken Geshalara ev sahipliği yapan Gion bölgesine gidiyoruz. Yüz yıllardır neredeyse hiç değişmeden günümüze kadar ulaşabilmiş dar sokakları ahşap yapıları, bizleri alıp yüz yıllar öncesine g.türüyor.Hala Geiko(sanat kadını) ve Maiko(çırak geisha) yetiştiren Gion Geisha okulu geleneklerinden kopmadan varlığını sürdürmektedir. Gion sokaklarını gezerken Geishaların ilginç yaşam hikayelerini öğreneceğiz. Kyoto gezimizindevamında aracımıza binip biraz güneye inerek Fushimi Inari Taisha ziyaretimizi yapıyoruz. Fushimi İnari Taisha bir Shinto tapınağıdır ve Japonya genelinde bulunan 30 bin civarındaki İnari tapınaklarının merkezidir. Buraya gelen ziyaretçilerin asla unutamadığı Vermilion kırmızısı renkte olan binlerce Torii(kutsal kapı) koridoru, sizlerinde sayısız fotoğraf çekmenize neden olacak. Daha bereketli ürün almak için çiftçilerin dua ettiği Shinto tanrısı İnari, şimdilerde herkes tarafından işlerinin iyi gitmesi bol kazanç elde edilmesi için dua edilen çok popüler bir tanrı olmuştur. Kyoto kentinin hazinelerinden biri olan Fushimi İnari Taisha ziyaretimiz sonrası tekrar aracımızla buluşup gemimize gitmek üzere limana doğru yol alıyoruz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Himeji Kalesi & 14. YY Japonyasına Yolculuk turuna katılabilirler. Himeji, 14. yüzyılda bir kale kasabası olarak kuruldu. Yüzyıllar boyunca kale, farklı hükümdarlar döneminde birçok büyük yenileme ve genişletme sürecinden geçti. Bugün Himeji Kalesi hala yamaçta yer almaktadır ve bölgeye gelen ziyaretçilerin ana cazibe merkezidir. Yaklaşık yarım milyon sakinin yaşadığı şehir, kaleyi, tapınakları ve tapınakları keşfederken tadını çıkarabileceğiniz çok çeşitli yemek ve alışveriş fırsatları sunuyor.

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Ryukyu Köyü & 2. Dünya Savaşı & Naha Turuna katılabilirler. İlk olarak Okinawa Adası’nın en büyük şehirlerinden biri olan Naha’yı gezeceğiz. 2. Dünya savaşının en önemli noktalarından biri olan bu adada tarihin derinliklerine dalacağız.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Ishigahi & Okinawa Ada Turuna katılabilirler.

Tüm günümüz denizde seyir halinde geçecek. Bu muhteşem geminin tadını çıkartmak için mükemmel bir fırsat. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinizi özel şefler tarafından taze olarak hazırlanan, herkesin damak tadına uygun çeşitli yiyecekleri bulunduran açık büfe restoranda ya da A La Carte restoranda sizin için özel ayrılmış yerinizde alabilirsiniz. Gün içerisinde Yoga ve fitness derslerinin yanı sıra, açık hava tenis, voleybol ve basketbol veya vücut geliştirme ekipmanlarının da yer aldığı son teknoloji ürünü Technogym ile donatılan spor salonundan yararlanabilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra dilerseniz geminin renkli ve eğlenceli bar ve kafelerinde vakit geçirip canlı müzik dinleyebilir, dilerseniz Broadway stili müzikallerden oluşan tiyatro gösterilerine katılabilir, kumarhanede şansınızı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama gemimizde.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından turumuza başlıyoruz. Turumuzda ilk olarak yaklaşık 650 m genişliğinde, 100 m derinliğinde ve 2.070 m çevresiyle Tabiat Anıtı olarak belirlenen Sangumburi Krateri'ne doğru yola çıkıyoruz. Kratere yukarıdan bakarsanız, insan yapımı dairesel bir stadyuma benziyor. Kraterde çeşitli bitki yaşamı vardır. Kuzey tarafında, kırmızı dikenli ağaçlar ve manolya ağaçları gibi Nandaeseong bitki örtüsü, nadir bulunan kış çilekleriyle birlikte büyür. Kraterin güney tarafında, herdem yeşil, akçaağaç ve dağ çileği ağaçları gibi Ondaerim bitki örtüsü alanı kaplar. Bu kadar sınırlı bir alanda çok farklı türde ağaç ve bitki yetiştiği için araştırmacıların da ilgisini çekmektedir. Ardından, dünyanın en iyi lav tünellerinden biri olan ve UNESCO dünya mirası olan Manjanggul Lav Mağarası'na doğru yola çıkıyoruz. Yerin derinliklerinde bulunan lav, tepeden fışkırarak yüzeye aktığında bir lav tüneli oluşur. Manjanggul Mağarası, 70 cm'lik lav dikitleri ve lav tüpü tünelleri dahil olmak üzere çeşitli ilginç yapılara sahiptir. 13.422m'lik Manjanggul Mağarası'nın sadece 1.000m'si turistlere açıktır. Tünelin içi 11~21 santigrat derece sıcaklıkta kalır ve rahat bir atmosfer yaratır. Tünelde yaşayan yarasa gibi ender canlıların bulunması bu tüneli araştırmacılar için de değerli kılıyor. Taş sütunlar ve sarkıtlar geniş bir alana yayılmıştır ve tüneller mağaranın topografik özelliklerini göstermektedir. Taş Kaplumbağa, Jeju-do Adası şeklinde olduğu için özellikle dikkat çekicidir.
Not: Mağaranın içi karanlık ve ıslak, zemin düzgün değil ve kaygan olabilir. Bu nedenle tüm misafirler ziyaret sırasında gerekli özeni göstermelidir. Kaymaz yürüyüş ayakkabısı, şapka ve su geçirmez ceket giymenizi öneririz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Seul Şehir Turuna katılabilirler. Turumuz esnasında göreceğimiz yerler arasında 1395 Yılında Jaseon Hanedanı’nın kurucusu olan Kral Taejo tarafından yaptırılan Gyeongbokgung Sarayı, şehrin kalbinde yer alan Insa Dong caddesi ve birçok pahalı markaya ev sahipliği yapan Myeong-Dong caddesi göreceğimiz yerler arasında olacak. Turumuzun ardından otelimize hareket ediyoruz. Turumuzun bitiminde havalimanına transferimiz gerçekleşiyor. Havalimanında check-in işlemlerimizin ardından ertesi günün ilk saatlerinde Doha aktarmalı İstanbul uçuşumuzu gerçekleştireceğiz.

Günün ilk saatlerinde 01:20’de hareket edecek uçağımız sabah saat 05:45’te DOHA’da olacak.  Yaklaşık 2 saatlik bir aktarma süresinin ardından DOHA İstanbul uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz.

29.09.2024 Tarihli Tur İçin Fiyatlar